2016 Ekim Anneleri

Bebeğinizin cinsiyeti ne olacak ?

  • kızımız geliyor

    OY: 135 43,5%
  • oğlumuz geliyor

    OY: 155 50,0%
  • ikiz kızlarımız olacak

    OY: 6 1,9%
  • ikiz oğullarımız olacak

    OY: 3 1,0%
  • ikiz; bir kızımız, bir oğlumuz olacak

    OY: 4 1,3%
  • üçüzlerimiz olacak

    OY: 7 2,3%

  • Ankete Katılan
    310
Bende aynıyım canım özellikle bi 5 10 dakika oturayım kalkayım üstüne zor basıyorum
valla zor uyudum gece mahvoldum agridan akintim cogaldi bide gelicekmiki artik Kızım

magnezyum kapsul iciyorum cnm hos 3 4 gundur aksattim bugun yine başlıyayım
 
Kızlar bgn çatı muayenem vardı , çok stresliydim , ama çok şükür ki doktor yapmadı ... Dedi bebeğin bu kilosunda çatın dar olsa bile rahat doğurursun Dedi , onun için bu hafta yapma gereği duymamış haftaya da randevu verdi , muhtemelenn sonraki görüşmemiz de Doğumda olur Dedi
 
geçmiş olsun cnm hadi bakalım hayırlısıyla al bebişii kcağına, kaç gram bu arada ?
 
Canim kaç gr dedi bebeğe ve net de sancı çıktı mı acaba?
 
Sancı yok nişan yok..beklemedeyiz.aslinda son rahat gunlerimiz bunlar:)keyfini cikarmak lazim..ama bebişleri de cok merak ediyoruz:)
Cuma randevum var bakalim dr ne dicek..
 
merhaba kızlar ben 38+2deyim bugün doktor randevum vardı son 2 haftadır nst de yalancı sancılarım çıkıyodu, bugün çatı muayenesi de oldum, açılmam yokmuş (bu arada hiç de korkunç değildi çok acımıyo sakın korkmayın) yalnız doktorum haftaya çarşamba-pazar arası yok istersen suni sancı ile pazartesi doğurtalım dedi, açıkcası ben psikolojik olarak bitmiş durumdayım artık dayanamıyorum. sizce ne yapmalıyım????
kendi sancımı mı bekliyim (ama kendi doktorum yokken gelirse sancım, hastanenin en uyuz doktoru doğurtacak beni) yoksa pazartesi suni sancı ile doğurayım mı? Ne dersiniz kafam çok karışık
suni sancıya dayanamayıp sezaryana girmekten ya da o kadar sancıya rağmen bebeğim gelmezse yine sezaryene girmeten, yani özetle sezaryenden çok korkuyorum.
 
Kızlaaar bir yazı okudum sizinle de paylaşıyorum. Yorumlarınız neler??

"Normal doğum gebeliğin 37. ila 42. haftaları arasında her an başlayabilir. Yapılan bazı bilimsel çalışmalar doğumu bebeğin bedeninde olan bazı kimyasal değişikliklerin başlattığını kanısında. Bebekler dünyaya gelmeye hazır olduklarında akciğerlerinde üretilen iki protein sayesinde doğum başlıyor. Bu hazır olma durumu sayesinde çoğu bebek doğum sonrası tıbbi desteğe ihtiyaç duymadan kolay ve sorunsuz şekilde dünya hayatına adapte oluyor.

Peki biz ne yapıyoruz?

38-39. hafta geldiğinde bu bebeğin bedensel olarak doğmaya hazır olduğuna dair kararlar alıyoruz. 40. gebelik haftasını bir son olarak görüyoruz. Hamile olmaktan fenalık geliyor, sabrımız taşıyor ve bir an önce bebeğimize kavuşma telaşına giriyoruz. Etrafımızdaki herkes “sen hala doğurmadın mı” diye bizi sıkıştırıyor. Doğumun kendiliğinden başlamasını bekleyemiyoruz.Sabretmeyi beceremiyoruz. Bunun yanında anne ve baba adayları olarak doğum konusunda acayip bilgisiziz. Kulaktan dolma bilgiler edinip bizim için dünyanın bir tanesi olan bebeğimizin doğumunu suni sancı ile başlatması için doktorumuzu sıkıştırıyoruz. Oysa suni sancı konusunda “doğumu başlatır, doğumu hızlandırır”ın ötesinde bilgimiz yok ve zaten doğum başlasın da, gerisini de hiç düşünmüyoruz. Gözümüz hiçbir şey görmüyor. Doğumu medikal olarak başlatmanın riskleri hakkında en ufak bilgimiz yok ve doğum sürecinde bir aksilik çıktığında da doktorun becerisini sorgulamaya başlıyoruz.

Bebeğim doğsun artık yeter!

Kadın olarak hayatımızın belki de en özel ve en muhteşem anlarına hazırlanırken aslında hazırlanmazken son trimesterde bir anaokulu çocuğu masumluğunda sadece sonuca odaklanıyoruz. Doğumun başlaması için her yöntem mübah oluyor. Onu mu yesem, bunu mu içsem. Koşsam, yürüsem, merdiven inip çıksam, pilates topunda zıplasam, doğumun başlaması için hangi duaları okusam, meryemin eli otunun suyunu mu içsem diye diye kendimizi sık boğaz ediyoruz. Boşu boşuna strese sokuyoruz. Oysa doğum bebek hazır olduğunda zaten başlayacak. Bu psikolojide doktorumuzu da sıkıştırmaya başlıyoruz. Ve sonra doğum medikal yollarla zamanından önce başlatılınca ve eğer işler beklediğimiz gibi gitmezse “bana ne o yaptı, onun suçu, şöyle olsaydı başarırdım, şunu yapsaydı farklı olurdu” gibilerinden kurban psikolojisine balıklama dalıyoruz. Doğum bizim doğumumuz ve ona sahip çıkmak öncelikle bizlerin görevi! Bebeğimizin sağlıkla doğmasını istiyorsak onun bedensel olarak doğmaya (ve belki de ruhsal onu bilemiyoruz) karar verdiği tarihe saygı duymak, her şey yolunda gidiyorsa sabredip beklemek ebeveynler olarak en büyük görevimiz olmalıdır.

Ne zaman başlayacak?

Bebeğin doğması doğumun ikinci aşamasıdır. Birinci aşama ise rahim ağzının yumuşayıp bebeğin doğabileceği kadar (tıbbi olarak 10 cm) açılmasıdır. Rahim ağzının açılma süresi filmlerde gördüğümüz gibi jet hızıyla olmaz. Bunun farkında olmayan ebeveynler doğumun ilk başlama işaretlerinden birkaç saat sonra bebeklerini kucaklarına alacaklarını sanırlar. Tabi böye de olabilir hatta bence böyle olsa ne güzel olur ama ilk doğumlar aşağı yukarı 12 saat kadar sürebilir.

Rahim ağzının açılma süresini de üç aşamaya ayırıyoruz. Birinci ve çoğu kadın için sabrın sınırlarını zorlayan aşama “latent faz” yani doğumun gizli aşamasıdır. Bu aşamada nişan gelebilir. Hafif hafif ve çok seyrek adet sancısına benzer rahim kasılmaları, doğum dalgaları yaşanabilir. Latent fazda rahim ağzı yani serviks yumuşar ve açılmaya başlar. Serviks burnunuzun ucu kadar sertken, dudak kadar yumuşak bir kıvama gelir. Aslında bedeninizde acayip değişimler olur ama siz henüz bunları yoğun bir şekilde hissetmezsiniz.

Son haftalarda doktorunuz muayene sırasında serviksinizin 3 cm açılmış olduğunu, aktif doğumun başlaması için strese girmeden beklemenizi ve normal hayatınıza devam etmenizi önererek sizi evinize gönderir. Yani umarım böyle olur… Her şey yolundadır. Kitap bilgisi olarak latent faz serviksin 0-4 cm açıklığına denk gelir ama bazı kadınlarda aktif doğumu hissetmek 3-4 cm de ve bazılarındaysa 6-8 cm de olabilir. Basitçe şöyle anlatabilirim; bazı anne adayları hastaneye gidecek yoğunlukta sancı hissettiklerinde serviks 3 cm açıktır ve bazıları 8cm. Latent fazın bitişinin matematiği yoktur sadece kadın bedeni üzerinde hisleri vardır.

Doğumun bu gizli aşaması birkaç gün sürebilir. Girdiğim bir doğumda anne adayı her gece hafif sancılarla ha doğurdum ha doğuracağım diye ayaklanıyor, birkaç saat sonra uykuya dalıp sabah hiçbir şey olmamış gibi uyanıyordu. Böylece 3 gece, 4 gün geçti ve doğum 4. günün gecesinde hiçbir medikal müdahale olmadan gerçekleşti.

Doğum sabır işidir

Doğum sürecinin ilerleyişi her saat başı serviksin bir cm açıklığa ulaşması gibi açıklansa da çoğu zaman hiçte böyle olmadığına şahit oluyorum. Anne adayının ruhsal durumunun bu sürecin ilerleyişi üzerinde büyük etkisi var. Latent fazda da doğumun başlaması için heveslenmek ve sabırsız olmak çok doğal. Bununla beraber sürece pozitif bir katkımız olsun istiyorsak her şeyi oluruna bırakmalıyız. Zaten doktorunuz ya da ebeniz doğumun gizli aşamasında olduğunuzun farkında olarak, sizin ve bebeğinizin sağlık durumunu kontrol ettikten sonra sizi evinize yolladıysa normal hayatınıza devam edin, gezin, arkadaşlarınızla yemeğe çıkın, yürüyüş yapın, egzersizinize devam edin, sinemaya gidin, eşinizle romantik bir gece geçirin, biraz heyecanlı bir sürece girseniz dahi aşırı stresten, uykusuz gecelerden, daha doğurmadın mı telefonlarından, her an sancım gelecek kafasıyla kendini eve kapamalardan uzak durun.

Latent fazda sancılardan önce suyunuz gelirse nasıl bir yol çizeceğinizi gebeliğinizde doktorunuzla konuşmalısınız. Doktorunuz suyunuz gelerek doğumunuz başladığında normal hayata devam etmek yerine hastaneye yatış yapmanızı önerebilir. Su gelmesi dışındaki tüm doğumun başlama işaretleri sırasında yapmanız gereken sancılar sıklaşıncaya kadar normal hayatınıza devam etmektir.

Geçen hafta düzenlediğim doğumda ağrıyla baş etme atölyesinde bir anne adayı büyük anneannesinin 11 çocuk doğurduğundan, hepsini de evde ebe desteğiyle dünyaya getirdiğinden bahsetti. Sonra konu doğumun gizli aşamasın gelince acaba büyük anneanne bu aşamada ne yapıyordu diye düşündük ve tabi ki onun için diğer çocuklarıyla uğraşmak ve ev işlerinden daha önemli bir iş bulamadık.

Oyalanacak birşeyler bul

Bebeğinin doğmaya hazır olduğu tarih gelene kadar kendinize oyalanacak birşeyler bulun. Evde oturup haydi doğum başlasın diye beklemek, strese girmek doğumun başlamasını geciktirebilir. Çalışıyorsanız ve sağlıklıysanız mümkün olan son ana kadar işinize devam edin. Ev hanımıysanız kendinize hobiler bulun. Spora gidin, açık havada yürüyüş yapın. Mesela şimdiden bebeğinize yedirebileceğiniz şekersiz ama tatlı tarifler, sağlıklı yemek ve atıştırmalıklar yapmayı öğrenmeye başlayabilirsiniz. Son trimesterde oturup kalmayın. Aktif olun. Egzersiz yapın. Kendinize vakit ayırın. Bedeninize iyi bakın. Sıradan gibi görülen banyo yapmayı bile bir farkındalık çalışmasına dönüştürebilirsiniz. Bedeninin farkında olan, merkezinde ve nefesinde olan bir anne adayı sakindir, sabırlıdır. Sadece doğum için değil hayatın içindeki çoğu olay için bu kurallar geçerli değil mi? İnsan olarak sabırlı olmayı, olaylara merkezimizde ve farkında olarak yaklaşmayı öğrenebilsek ne güzel olmaz mı ama?"
 
Amin canım cumlemizinkine inşaallah çok sagol
 
Bu yazıyı okuduktan sonra farkettim ki sabırsızlanarak bebeğimin gelmesine acaba engel mi oluyorum? Bir de madem doğumu bebeğin başlatması bu kadar önemli doktorlar nasıl suni sancıyla ya da kendileri gün belirleyip sezaryen yapabiliyorlar? Kafam çok karıştı
 
oyalanacak bi şeyler bulamıyorum ki
 
Kızlar bende şimdi çıktım doktordan suyum iyiymis.kilosu 3250 dedi bizimkinın yeri rahat haftaya çarşamba ya kadar doğum başlamazsa çatı muayenesini de o zaman yapariz dedi.doğurmanın yollarına bak dedi hergün iki saat yürü dedi.sabah 1 saat akşam bir saat.bu hafta egzersizlere yoğunlasayim normal yoldan gelir inslh
 
37. Haftamdayım benim minik kızım ters duruyor doğum pozisyonu almadı hala pazartesi doktor kontrolünde sezaryen günü alcam çok tedirginim şu doğum bi geçseydi
 
kızlar paazaertesi gunu 14.40 da bebegim meydana geldi ben genel anesterzi oldum ameliythaaneden cok gec cıkmışım ... cok sancılı aagrılıydım bebegımı hiç goremedim ta ki bugune kadar. bebegımın kan sekeri dusuk oldugu için ambulaansla baska bır hastsnryr götürülmüs ben osıra kendımde degıildim daha .bugun taburcu oldum agrılı halde bebegımı görmeye gittim ıkı yemek kasıgı sütümü vrdilerr ilk defa emmeyer calıstı doymayacaaktı ama anne bebek teması önemliydi...o koku burnumda ve bir aan evvel cıkması için dua edıyorum. hala nsarkozu atamadım desem yeri agrılarım fazlaa inş gececek kızlar hersey...
 
Kızlar kontrol için hastaneye geldim. Doktor baktı 3 cm açıklık varmş bebk kanala girmş. Yatışımı yaptı suyumu patlattı şu an süni verdi bekliyorm çok korkuyrm dua edn. Bebk 3.700 gr kafa biraz iriymş öyle işte. Sancılar artmaya başladı bile lütfn dua edin doğnca yazarm size
 

Tabiki her şey geçecek zor günleri atlatmışsın bile canım hayırlı oldun çok şükür kavuştun ya bebeğine Allah ayırmasın bir daha analı babalı büyütsün dualarımız seninle
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…