- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
Niğde merkeze bağlı Çınarlı Köyü’nde oturan fırıncı 17 yaşındaki İ.A. ile resmi nikahsız evlendirilen 13 yaşındaki Hilal Ünal, 21 Ekim’de odasında göğsünden tabancayla vurulmuş halde bulundu. Bir aylık evli Hilal Ünal’ın intihar ettiği ileri sürülürken, vurulduğu tabancanın İ.A.'nın babası Rahmi A.’ya ait olduğu ortaya çıktı. Tutuklanan 59 yaşındaki Rahmi A.’nın, çocuk gelini, oğlunu aldattığı gerekçesiyle öldürdüğü iddia edildi. Hilal Ünal’ın, sosyal paylaşım sitesinde tanıştığı nikahsız eşinin tecavüzüne uğradığı, bu durum nedeniyle İ.A. ile kaçmak zorunda kaldığı da anlaşıldı.
Sitene Ekle
Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu tarafından erken yaştaki evliliklerin değerlendirilmesi için geliştirilen ’Güçlü Kadınlar’ projesi kapsamında il genelinde evlilik yaşının 15-16 olduğu hatta bazı köylerde evlilik yaşının 12’ye kadar düştüğü belirlenen Niğde’de, bir çocuk gelin dramı daha ortaya çıktı. Bir araştarmada 19 yaş altı doğurganlıkta Türkiye birincisi çıkan Niğde’de daha 13’ünde nikahsız evlendirilen Hilal Ünal, evliliğinin üzerinden 1 ay geçtikten sonra 21 Ekim 2014’te odasında göğsünden tabancayla vurulmuş halde bulundu. Daha 13 yaşında sevdiği adamın tecavüzüne uğradığı ortaya çıkan bu nedenle de babasından utandığı için evlenmek zorunda kaldığı iddia edilen Hilal Ünal’ın cenazesi otopsinin ardından İçmeler Köyü’nde toprağa verildi.
SAVCI ŞÜPHELENDİ
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, intihar iddiasından şüphelenince soruşturmasını derinleştirerek sürdürdü. Hilal Ünal’ın geçen yaz Facebook’ta komşu Çınarlı Köyü’nde oturan fırın işçisi İ.A. ile tanışıp görüşmeye başladıkları, ardından da kaçarak nikahsız evlendikleri belirlendi. Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianamede, küçük gelinin tecavüze uğradığı, ardından da kaçmak zorunda kaldığı vurgulandı.
'BANA TECAVÜZ ETTİ'
İddianameye göre, 1 aylık nikahsız kocasını aldattığı iddiasıyla Hilal Ünal’ı ölüme götüren olay ise şöyle yaşandı:
"İ.A., Eylül ayında Hilal Ünal’a tecavüz etti. Küçük kız daha sonra teyzesi Rabia Uslu’yu arayarak, ’İ.A. bana tecavüz etti. Babamın yüzüne bakamam, evden kaçacağım’ dedikten sonra telefonu kapattı. Bunun üzerine Rabia Uslu, Hilal’in annesi Lale’yi arayarak durumu anlattı. Anne Leyla, kızı Hilal’e ’Teyzen sana tecavüz edildiğini söyledi, ben buna inanmadım. Yarın doktora gidelim’ dedi. Hilal ise, teyzesinin anlattıklarının doğru olduğunu ve evden kaçacağını belirtip aynı gece İ.A. birlikte kaçtı. Daha sonra A.’nın babası Rahmi A., kızın babası Hacı Ünal’ı arayarak ’Düğün yapacağız’ dedi. Babanın bunu kabul etmesinin ardından aileler arasında yapılan düğün töreniyle İ.A. ile Hilal Ünal nikahsız birlikte yaşamaya başladı."
’GELİN KENDİNİ VURDU’
Gençlerin düğünün üzerinden yaklaşık 1 ay geçtikten sonra İ.A.’nın annesi 57 yaşındaki Aysel, 21 Ekim 2014’te karayoluna çıkarak yoldan geçen araçlardan yardım istedi. O sırada devriyede olan Jandarma ekibi Aysel A.’ın yanına gitti. A.’nın ’Gelin kendini vurdu, yardım edin’ demesi üzerine jandarma eve gittiğinde balkonda ağlayan Rahmi A. ile karşılaştı. Rahmi A. da jandarmaya ’Gelin kendini vurdu’ dedi. Odaya giren ekipler, Hilal Ünal’ın cesediyle karşılaştı. Yapılan ilk incelemede Ünal’ın göğsüne isabet eden tek kurşunla öldüğü belirlendi. O sırada evde olmaya İ.A. ise yaklaşık 1 saat sonra eve geldi.
’HİÇ OLMAZSA BİRİ YATSIN’
Olayın ardından Rahmi A., Aysel A. ve İ.A.’nın Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alındı. Ağlayarak jandarmaya ’Gelin kendini vurdu’ diyen Rahmi A. ve eşi Aysel A., savcılıkta çelişkili ifadeler verdi. Rahmi A., silah sesi üzerine odanın kapısını açıp içeri girdiğinde Hilal’i sırt üstü yerde yatarken bulduğunu ve cesedi çevirmediğini söyledi. Aysel A. ise ses üzerine odaya girdiğinde Hilal’in dizlerinin üzerindeyken eşi Rahmi’nin gelinine sarıldığını söyledi. İ.A. ise, Hilal Ünal ile kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. İfadelerin ardından 3 şüpheliyi serbest bırakılırken, çelişkili ifadeleri nedeniyle Hilal’in cinayete kurban gitmiş olabileceğini değerlendirilerek 3’ünün telefonu dinelemeye alındı. Teknik takip sonucunda Rahmi A., olaydan sonra görüştüğü K.G.’ye, "Kendini vurdu, vuruldu" dedi. Aynı K.G., telefonda Aysel A.’ya, "İ.A. veya biri suçu üzerine alsın, ’Kazaen ben yaptım’ desin. Hiç olmazsa biri yatsın" dedi. Aysel A. ise "Ya olmaz, sonradan ifade döner mi?’ diye cevap verdi.
’İNTİHAR OLMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Soruşturma devam ederken ifadesi alınan Halil’in kız arkadaşı R.K., Hilal’in İ.A. ile evliyken telefonda kendisiyle ’Aşkım, canım’ diyerek görüştüğünü söyledi. Bir diğer tanık P.B. ise, Hilal’in öldükten İ.A.’nın kendisine Facebook’tan ’Seni seviyorum’ diye mesaj yazdığını, ’Hilal’i sevmiyor muydun?’ diye sorması üzerine ise İ.A.’nın, "Ben, Hilal’i mecbur kaldığım için kaçırdım. Çünkü Hilal ile cinsel ilişkiye girdik" şeklinde cevap verdiğini söyledi. Soruşturma sırasında savcılığa jandarmanın olay yeri inceleme raporu da ulaştı. Raporda Hilal Ünal’ın ’Uzak atış’ ile öldüğü, Rahmi A.’nın gömleğinde, Aysel A.’nın hırkasında ve olay sırasında ’Kapalı’ olduğunu söyledikleri kapıda atış artığının bulunduğu ve bu nedenle de olayın intihar olmasının mümkün olmadığı belirtildi. İddianamede; ifadeler, raporlar ve teknik takip sonucunda elde edilen deliller sonucunda olayla ilgili, "Şüpheli Rahmi savunmasında, oturma odasının kapısının kapalı olduğunu beyan etmiş ise de kapıdan çıkan atış artıklarının kapının açık olduğunu ve muhtemelen Rahmi’nin kapı aralığından atış yaptığını gösterdiği, ifadesi alınan tanığın maktulün kendisine telefonda ’Aşkım, canım’ diye hitap ettiğini beyan ettiği, bu nedenle maktulün başka erkeklerle konuştuğu için Rahmi A. tarafından namus nedeniyle öldürülmüş olabileceği, Aysel’in ise olay esnasında eşinin yanında bulunduğu, çünkü el, yüz ve giysilerinde atış artığı tespit edildiği, eşine söz ve davranışlarıyla engel olmayarak destek vermek suretiyle eşinin kasten adam öldürme suçuna yardım eden olarak katıldığı kanaatine varıldığı" denildi.
DAVA AÇILDI
Elde edilen deliller nedeniyle Rahmi A., eşi Aysel ile birlikte gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen Rahmi A. 16 Aralık’ta katil zanlısı olarak tutuklanırken, eşi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Soruşturma sonunda iddianamesini tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, Rahmi A. hakkında ’çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, Aysel A. hakkında ’Öldürmeye yardım ve cinsel istismara yardım etmek’ suçlarından 36 yıla kadar hapis istemiyle Niğde Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
Savcı, kızı kaçıran İ.A. hakkında başlattığı soruşturma sonunda Niğde Ağır Ceza Mahkemesi’nde açtığı ayrı bir davada ’çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Sanıklar, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
http://www.milliyet.com.tr/13-yasinda-tecavuzcusuyle-gundem-2028541/
Sitene Ekle
Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu tarafından erken yaştaki evliliklerin değerlendirilmesi için geliştirilen ’Güçlü Kadınlar’ projesi kapsamında il genelinde evlilik yaşının 15-16 olduğu hatta bazı köylerde evlilik yaşının 12’ye kadar düştüğü belirlenen Niğde’de, bir çocuk gelin dramı daha ortaya çıktı. Bir araştarmada 19 yaş altı doğurganlıkta Türkiye birincisi çıkan Niğde’de daha 13’ünde nikahsız evlendirilen Hilal Ünal, evliliğinin üzerinden 1 ay geçtikten sonra 21 Ekim 2014’te odasında göğsünden tabancayla vurulmuş halde bulundu. Daha 13 yaşında sevdiği adamın tecavüzüne uğradığı ortaya çıkan bu nedenle de babasından utandığı için evlenmek zorunda kaldığı iddia edilen Hilal Ünal’ın cenazesi otopsinin ardından İçmeler Köyü’nde toprağa verildi.
SAVCI ŞÜPHELENDİ
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, intihar iddiasından şüphelenince soruşturmasını derinleştirerek sürdürdü. Hilal Ünal’ın geçen yaz Facebook’ta komşu Çınarlı Köyü’nde oturan fırın işçisi İ.A. ile tanışıp görüşmeye başladıkları, ardından da kaçarak nikahsız evlendikleri belirlendi. Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianamede, küçük gelinin tecavüze uğradığı, ardından da kaçmak zorunda kaldığı vurgulandı.
'BANA TECAVÜZ ETTİ'
İddianameye göre, 1 aylık nikahsız kocasını aldattığı iddiasıyla Hilal Ünal’ı ölüme götüren olay ise şöyle yaşandı:
"İ.A., Eylül ayında Hilal Ünal’a tecavüz etti. Küçük kız daha sonra teyzesi Rabia Uslu’yu arayarak, ’İ.A. bana tecavüz etti. Babamın yüzüne bakamam, evden kaçacağım’ dedikten sonra telefonu kapattı. Bunun üzerine Rabia Uslu, Hilal’in annesi Lale’yi arayarak durumu anlattı. Anne Leyla, kızı Hilal’e ’Teyzen sana tecavüz edildiğini söyledi, ben buna inanmadım. Yarın doktora gidelim’ dedi. Hilal ise, teyzesinin anlattıklarının doğru olduğunu ve evden kaçacağını belirtip aynı gece İ.A. birlikte kaçtı. Daha sonra A.’nın babası Rahmi A., kızın babası Hacı Ünal’ı arayarak ’Düğün yapacağız’ dedi. Babanın bunu kabul etmesinin ardından aileler arasında yapılan düğün töreniyle İ.A. ile Hilal Ünal nikahsız birlikte yaşamaya başladı."
’GELİN KENDİNİ VURDU’
Gençlerin düğünün üzerinden yaklaşık 1 ay geçtikten sonra İ.A.’nın annesi 57 yaşındaki Aysel, 21 Ekim 2014’te karayoluna çıkarak yoldan geçen araçlardan yardım istedi. O sırada devriyede olan Jandarma ekibi Aysel A.’ın yanına gitti. A.’nın ’Gelin kendini vurdu, yardım edin’ demesi üzerine jandarma eve gittiğinde balkonda ağlayan Rahmi A. ile karşılaştı. Rahmi A. da jandarmaya ’Gelin kendini vurdu’ dedi. Odaya giren ekipler, Hilal Ünal’ın cesediyle karşılaştı. Yapılan ilk incelemede Ünal’ın göğsüne isabet eden tek kurşunla öldüğü belirlendi. O sırada evde olmaya İ.A. ise yaklaşık 1 saat sonra eve geldi.
’HİÇ OLMAZSA BİRİ YATSIN’
Olayın ardından Rahmi A., Aysel A. ve İ.A.’nın Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alındı. Ağlayarak jandarmaya ’Gelin kendini vurdu’ diyen Rahmi A. ve eşi Aysel A., savcılıkta çelişkili ifadeler verdi. Rahmi A., silah sesi üzerine odanın kapısını açıp içeri girdiğinde Hilal’i sırt üstü yerde yatarken bulduğunu ve cesedi çevirmediğini söyledi. Aysel A. ise ses üzerine odaya girdiğinde Hilal’in dizlerinin üzerindeyken eşi Rahmi’nin gelinine sarıldığını söyledi. İ.A. ise, Hilal Ünal ile kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. İfadelerin ardından 3 şüpheliyi serbest bırakılırken, çelişkili ifadeleri nedeniyle Hilal’in cinayete kurban gitmiş olabileceğini değerlendirilerek 3’ünün telefonu dinelemeye alındı. Teknik takip sonucunda Rahmi A., olaydan sonra görüştüğü K.G.’ye, "Kendini vurdu, vuruldu" dedi. Aynı K.G., telefonda Aysel A.’ya, "İ.A. veya biri suçu üzerine alsın, ’Kazaen ben yaptım’ desin. Hiç olmazsa biri yatsın" dedi. Aysel A. ise "Ya olmaz, sonradan ifade döner mi?’ diye cevap verdi.
’İNTİHAR OLMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Soruşturma devam ederken ifadesi alınan Halil’in kız arkadaşı R.K., Hilal’in İ.A. ile evliyken telefonda kendisiyle ’Aşkım, canım’ diyerek görüştüğünü söyledi. Bir diğer tanık P.B. ise, Hilal’in öldükten İ.A.’nın kendisine Facebook’tan ’Seni seviyorum’ diye mesaj yazdığını, ’Hilal’i sevmiyor muydun?’ diye sorması üzerine ise İ.A.’nın, "Ben, Hilal’i mecbur kaldığım için kaçırdım. Çünkü Hilal ile cinsel ilişkiye girdik" şeklinde cevap verdiğini söyledi. Soruşturma sırasında savcılığa jandarmanın olay yeri inceleme raporu da ulaştı. Raporda Hilal Ünal’ın ’Uzak atış’ ile öldüğü, Rahmi A.’nın gömleğinde, Aysel A.’nın hırkasında ve olay sırasında ’Kapalı’ olduğunu söyledikleri kapıda atış artığının bulunduğu ve bu nedenle de olayın intihar olmasının mümkün olmadığı belirtildi. İddianamede; ifadeler, raporlar ve teknik takip sonucunda elde edilen deliller sonucunda olayla ilgili, "Şüpheli Rahmi savunmasında, oturma odasının kapısının kapalı olduğunu beyan etmiş ise de kapıdan çıkan atış artıklarının kapının açık olduğunu ve muhtemelen Rahmi’nin kapı aralığından atış yaptığını gösterdiği, ifadesi alınan tanığın maktulün kendisine telefonda ’Aşkım, canım’ diye hitap ettiğini beyan ettiği, bu nedenle maktulün başka erkeklerle konuştuğu için Rahmi A. tarafından namus nedeniyle öldürülmüş olabileceği, Aysel’in ise olay esnasında eşinin yanında bulunduğu, çünkü el, yüz ve giysilerinde atış artığı tespit edildiği, eşine söz ve davranışlarıyla engel olmayarak destek vermek suretiyle eşinin kasten adam öldürme suçuna yardım eden olarak katıldığı kanaatine varıldığı" denildi.
DAVA AÇILDI
Elde edilen deliller nedeniyle Rahmi A., eşi Aysel ile birlikte gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen Rahmi A. 16 Aralık’ta katil zanlısı olarak tutuklanırken, eşi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Soruşturma sonunda iddianamesini tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, Rahmi A. hakkında ’çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, Aysel A. hakkında ’Öldürmeye yardım ve cinsel istismara yardım etmek’ suçlarından 36 yıla kadar hapis istemiyle Niğde Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
Savcı, kızı kaçıran İ.A. hakkında başlattığı soruşturma sonunda Niğde Ağır Ceza Mahkemesi’nde açtığı ayrı bir davada ’çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Sanıklar, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
http://www.milliyet.com.tr/13-yasinda-tecavuzcusuyle-gundem-2028541/