CAMİ YALANLARINA YANIT VERİYORUM (Tek Parti, Atatürk, İnönü, Menderes ve Camiler)

NeverOne

Nirvana
Kayıtlı Üye
18 Ekim 2013
16.262
32.578
34
Büyük Bir Çarpıtma
Son zamanlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “tarihle yüzleşmek” adı altında çok sıkça “Tek parti, İsmet İnönü camileri kapattı. Camileri, “depo”, “ahır”, “lokal”, “hatta” tuvalet yaptı” diyerek, bu iddiasını bazı belgelerle (!) kanıtlama yoluna gitmektedir.

Aslında bu iddia Türkiye’de “cumhuriyet düşmanı” kesimin “şehir efsanesi” haline gelmiş “yalanlarından” ve “çarpıtmalarından” biridir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın neden çok sık bir şekilde bu iddiayı gündeme getirdiğini anlamak mümkün değildir (!)

Sayın Başbakan’ın 24 Nisan tarihli AKP grup toplantısında dile getirdiği bu iddiaya ben yaklaşık iki yıl önce piyasaya çıkan “CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI, 2. KİTAP” adlı eserimde çok ayrıntılı ve belgeli cevaplar vermiştim. (Bkz. Age, s.585-622) Anlaşılan Sayın Başbakanımız pek kitap okumadığından ve danışmanlarına çok inanıp güvendiğinden olsa gerek benim bu kitabımı da okumamış… Eğer adı geçen kitabımı okumuş olsaydı şu gerçeklerle karşılaşacaktı:

Tek Parti Camileri Kapattı Yalanının Kökleri
“CHP, Tek Parti, İsmet Paşa camileri kapattı” yalanına 1966 yılında bizzat İsmet İnönü “Benim dönemimde camiler kapatılmamıştır” diye cevap vermiştir. Ama “cumhuriyet tarihi yalancıları”, yine bıkıp usanmadan bu yalanı sürdürmüşlerdir. Hatta “şeriatçılığıyla” ve “kışkırtıcılığıyla” ünlü “dinci yazar” Mehmet Şevket Eygi, 1966 yılında Yeni İstiklal gazetesinde vatandaşlara bir çağrıda bulunarak, "CHP döneminde yıkılan, satılan, kiraya verilen, depo ve müze yapılan camiler hakkında resim, yazı ve bilgi’’ göndermelerini istemiştir. Gelen yazı ve resimlerin bir kısmı Yeni İstiklal gazetesinde yayınlanmıştır. Bu resimleri kimlerin nasıl çekip gönderdiği ise sır olarak kalmıştır. Mehmet Şevket Eygi, bu konuyu 2003 yılında "Yakın Tarihimizde Câmi Kıyımı" adıyla kitaplaştırmıştır. Kitabın başlığının altında ise "Kapatılan, satılan, yıkılan, kiraya verilen, depo yapılan, CHP ocağı, saz ve içki evi, spor kulübü lokali haline getirilen, müzeye dönüştürülen binlerce mâbedin hazin hikayesi" şeklinde bir ibare vardır. Yani, “CHP, Tek Parti döneminde camiler kapatıldı, depo ve hatta tuvalet yapıldı” iddiasını ileri sürenlerin “en büyük kanıtı”, şeriatçılığı tescilli bir “Atatürk ve cumhuriyet düşmanı” olan Mehmet Şevki Eygi’nin yazdıkları ve söyledikleridir.

Bu temelsiz iddia, son zamanlarda, Cumhuriyeti ve değerlerini içselleştirememiş, bazı akademisyenlerce de dillendirilmeye başlanmıştır. Örneğin, Bugün gazetesinde yazan ve Habertürk tv’de “Tarihin Arka Odası Programı”nda konuşan Doç. Dr. Erhan Afyoncu, 9 Mayıs 2010’da Bugün gazetesinde yazdığı bir yazıda bu iddianın “doğru” olduğunu belirtmiştir.
Son dönemde, “CHP camileri kapattı” iddiasını en çok istismar eden AKP’dir. Aslında kurulduğu günden bugüne AKP yetkilileri, her fırsatta bu iddiayı gündeme taşımaktadır. “CHP, Tek Parti ve İsmet İnönü camileri kapattı, depo, ahır vs yaptı” diye sızlanan AKP’li yetkililerin din istismarı yaptıkları açık bir gerçektir. Örneğin, AKP Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son referandum konuşmalarında, “Biz bunların tarihini, cemaziyelevve-llerini iyi biliriz. Bunların Anadolu topraklarında camileri nasıl ahır haline getirdiklerini iyi biliriz…” demiştir.
Daha sonra 24 Kasım 2010 tarihinde AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Camiler konusunda sabıkası vardır, hem de az buz değil dosyalar dolusu sabıkası vardır. Tek parti döneminde bir yığın cami kapatılmıştır, bir yığını satılmıştır, bir yığını yıkılmıştır, kiraya verilmiştir, depo yapılmıştır, ahır yapılmıştır, kışla yapılmıştır, hapishane olarak kullanılmıştır, sazlı, sözlü, içkili eğlence mekanı haline getirilmiştir’’ demiştir.
Son olarak da 24 Nisan 2012’de AKP grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Tek parti CHP, İsmet İnönü camileri kapattı!” demiştir.

“CHP, Tek Parti, İsmet İnönü camileri kapattı” iddiasını diline dolayan Başbakan ve Yardımcısı’nın, Mehmet Şevket Eygi’den fazlaca etkilendikleri anlaşılmaktadır.

Peki ama işin aslı nedir?

İsmet İnönü Bazı Camileri Kapatıp Depo Yaptı, Kapısına Kilit Vurdu! Peki Ama Neden?
Cumhuriyet tarihi yalancıları ve onların yalanlarıyla beslenen “dinci partiler”, öteden beri CHP’ye ve İsmet İnönü’ye saldırmak için “Kafir İsmet İnönü camilere kilit vurdu. Etrafına asker dikti. Namaz kılmak için içeriye kimseyi sokturmadı. Camileri devamlı teftiş etti. Nöbetçilere, ‘İçeriye kimseyi sokmuyorsunuz değil mi?’ diye sordu!” biçiminde bir propagandayla, CHP ve İsmet İnönü’nün “cami düşmanı” olduğu yalanına neredeyse bütün Türkiye’yi inandırmışlardır.
Evet! Gerçekten de CHP ve İsmet İnönü, 1939-1946 arasında Türkiye’deki bazı camileri “depo” yapmış, bu camilerin kapısına “kilit” vurmuş, etrafına “asker” dikmiş ve bu camileri ibadete kapatmıştır! Burada sorulması gereken ama asla sorulmayan soru şudur: Ama neden? İsmet İnönü'yü camileri kapatmakla suçlayanların amacı İnönü'yü "cami düşmanı" göstermek olduğu için bu "ama neden" orusunu onlar asla sormaz, soramazlar.

Çünkü İsmet İnönü’nün bu davranışının nedeni “cami düşmanlığı”, “din karşıtlığı” değil; tam tersine “dinine olan bağlılığı”, “tarihine olan saygısı”dır.

“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim!

Şöyle ki:

İsmet İnönü, II. Dünya Savaşı’nın devam ettiği 1939-1946 yılları arasında, Türkiye’ye yönelik muhtemel bir saldırıda, camilerin hedef alınmayacağını düşünerek, müzelerimizdeki “tarihi” ve “dini” değeri olan eserleri, zarar görmemeleri için, bazı camilere koydurarak koruma altına almıştır. Evet, İsmet İnönü, 1939-1946 arasında bazı camileri “depo” yapmıştır, ama bu depolar, Kutsal emanetler, Hz. Muhammed’in sancağı, kılıcı, hırka-i saadeti, Hz. Osman’ın kanlı Kuran’ı Kerim”i gibi “dinsel ve tarihsel” değeri olan eşyaların deposudur. Örneğin, Topkapı Sarayı’ndaki “Kutsal Emanetler”, bu emanetlerle ilgilenen görevlilerle birlikte Niğde’ye götürülerek, Niğde’deki bazı camilere konulmuştur. Dolayısıyla, “Kutsal Emanetlerin” bulunduğu bu “cami depolar”, ibadete kapatılmış ve kapısına kilit vurulup asker dikilmiştir. Çünkü İsmet İnönü, bu “Kutsal Emanetlerin” korunmasına çok büyük bir önem vermiştir.
Ayrıca İsmet İnünü, içinde kıymetli tarihi eserlerin saklandığı bu camilere çok iyi bakılmasını istemiştir. İsmet İnönü'nün isteği ile dönemin Hükümeti de bu konuda çok titiz davranmıştır. Örneğin, 21 Ağustos 1944 tarihli bir kararla, "Milli Saraylardan Divriği'deki Ulu Camiye korunması için konulan kıymetli eşya Caminin kubbeleri aktığı için korunamayacağından süratle Caminin tamiratının yapılması" istenmiştir. (Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Sayı:6061 , Dosya: 25945, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 213.448..18.)
Kıymetli tarihi eserler, Kurtuluş Savaşı yıllarında da yine bazı camilerde saklanmış, bu nedenle yine o camilerin kapısına kilit vurulup, kapısına nöbetçi dikilmiştir. Örneğin, 14 Haziran 1923 tarihli bir belgeye göre, "Kıymetli eşyanın olduğu camiyi bekleyen tabur ile kıta arasındaki haberleşmeyi sağlayan telefon hattının bozulduğundan" söz edilmiştir. (BCA, Sayı:6061, Dosya: 16714, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 159.115..14..)
Bu nedenle gerçek bir Müslümana düşen görev, bu davranışından dolayı İsmet İnönü’yü “kınamak” değil, “kutlamaktır”.

http://sinanmeydan.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=393:babakana-cevap-veryorum-konu-tek-parti-atatuerk-noenue-menderes-ve-camiler&catid=62:yazlar&Itemid=228
 
Yazı çok uzun hepsini paylaşmak istemedim. Linke tıklarsanız devamını okuyabilirsiniz. Yararlanılan bütün kaynaklar da tek tek verilmiş.
 
Paylaşım için teşekkürler. Zaten neden kendilerini.teeee o zamanki hükümetle karşılaştırıp o hükümeti eleştirirler hiç anlamam !!!!!
 
Tarihin arka odası programında buna uzun uzun değinmişlerdi zaten he neden İnönü camileri kapatsın ki o kadara cami var hangi birini kapatacak. Ne zaman vazgeçecekler Atatürk ve arkadaşları din düşmanıydı demekten onlar gerici olan herşeye karşı savaş açmışlardı sadece insanları geliştirmeyecek, yok sayacak, hak vermeyecek şeriata ve padişahlık yönetimine son vermek halkıın dini duygularını sömürüp nemalananları yok etmek insanların dinini asıl o zaman özgürce yaşayabileceğini ama bir yandan Allah ile aralarına hiçbir aracı almamaları dinin Allah ile kul arasında olduğunu idrak ettirip devlet işlerinde soyutlamaya çalışmışlardır ki din konusunda sömürü yapılmasın. Kaldı ki Atatürk gibi bir zat güneşin ilk doğduğu yer olan Japonya'ya cami inşa ettirmiş bir insandır güneş ezanla doğsun diye. Halkta bunlara inanıyor işte. Kaldı ki İsmet İnönü'nün eşi de gayet kapalı bir hanımefendiydi Loxan anlaşması imzalanması için Lozan görüşmelerine gidildiğinde ilk defa başını aşmış, ama mazbut giyiminden ödün vermemiştir.
 
Tarihin arka odası programında buna uzun uzun değinmişlerdi zaten he neden İnönü camileri kapatsın ki o kadara cami var hangi birini kapatacak. Ne zaman vazgeçecekler Atatürk ve arkadaşları din düşmanıydı demekten onlar gerici olan herşeye karşı savaş açmışlardı sadece insanları geliştirmeyecek, yok sayacak, hak vermeyecek şeriata ve padişahlık yönetimine son vermek halkıın dini duygularını sömürüp nemalananları yok etmek insanların dinini asıl o zaman özgürce yaşayabileceğini ama bir yandan Allah ile aralarına hiçbir aracı almamaları dinin Allah ile kul arasında olduğunu idrak ettirip devlet işlerinde soyutlamaya çalışmışlardır ki din konusunda sömürü yapılmasın. Kaldı ki Atatürk gibi bir zat güneşin ilk doğduğu yer olan Japonya'ya cami inşa ettirmiş bir insandır güneş ezanla doğsun diye. Halkta bunlara inanıyor işte. Kaldı ki İsmet İnönü'nün eşi de gayet kapalı bir hanımefendiydi Loxan anlaşması imzalanması için Lozan görüşmelerine gidildiğinde ilk defa başını aşmış, ama mazbut giyiminden ödün vermemiştir.

İşte bunu deyince din düşmanı oluyoruz. Herkes kendi içinde yaşa da kimse kimseye bulaşmasa keşke. :KK19:
 
Ahır olarak kullanıldı (!) denilen camilerle ilgili gerçeği de burda paylaşmıştım uzuuun zaman önce .... önemli olan algı yaratmak..şimdi tarihi yeniden yazıyoruz, gerçek tarih safsatalarıyla ortaya çıkanlar bunu yarattılar..kimse de nedense nedir bu, başka neler var diye araştırmaya gerek duymuyor, eziyet edilmişi oynamayı çok seven bir topluluğuz zaten farklı birşey araştırmaya da gerek duymuyoruz...

biz neyse de bir başbakanın ötesinde berisinde ne var bunun diye hiç bakmadan çıkıp aynı şeyleri söylemesi fena...

evet, lütfen birileri dünyanın büyük bir bölümünün savaşta olduğu, 1940 larla 2000bin küsürleri karşılaştırıp da pay çıkarmanın mantığını açıklar mı artık.....
 
Ahır olarak kullanıldı (!) denilen camilerle ilgili gerçeği de burda paylaşmıştım uzuuun zaman önce .... önemli olan algı yaratmak..şimdi tarihi yeniden yazıyoruz, gerçek tarih safsatalarıyla ortaya çıkanlar bunu yarattılar..kimse de nedense nedir bu, başka neler var diye araştırmaya gerek duymuyor, eziyet edilmişi oynamayı çok seven bir topluluğuz zaten farklı birşey araştırmaya da gerek duymuyoruz...

biz neyse de bir başbakanın ötesinde berisinde ne var bunun diye hiç bakmadan çıkıp aynı şeyleri söylemesi fena...

evet, lütfen birileri dünyanın büyük bir bölümünün savaşta olduğu, 1940 larla 2000bin küsürleri karşılaştırıp da pay çıkarmanın mantığını açıklar mı artık.....

Bilmediğinden değil ki bilerek yapıyor, kışkırtıyor, kinlendiriyor insanları.
 
Bilmediğinden değil ki bilerek yapıyor, kışkırtıyor, kinlendiriyor insanları.

:) aslında neden böyle davrandığını biliyoruz hepimiz yazacaktım ama artık çoook üşeniyorum yazmaya cidden...

söyledim ya önemli olan gerçeğin ne olduğu değil sahte algılar yaratmak...ama bunu önlemek bu yanılgıya düşmemek için farklı görüşlerde çokça okumalı...
 
Sinan Meydan tespitlerini ve görüşlerini çok beğendiğim, tezlerini ve cevaplarını olması gerektiği gibi belgelerle ispat eden bir tarihçidir. Doğru bilinen yanlışlara ışık tutmak adına, El-Cevap kitabını ve Cumhuriyet Tarihi Yalanları 1-2 kitaplarını tarih sevenler için tavsiye ederim...
 
K.K dan hatta çok yakından alışık olduğunuz bie bayan bakın nasıl bir konuya değinmiş . Tövbe yarabbi bunlar yırtık dondan çıkar gibi çıkıp gelmişler , bunlarda ne ar ne edep banlanacağını bilmese kalkıp siz gavursunuz diyip sövecek :KK9: Allah akıl fikir versin öylelerine
 
K.K dan hatta çok yakından alışık olduğunuz bie bayan bakın nasıl bir konuya değinmiş . Tövbe yarabbi bunlar yırtık dondan çıkar gibi çıkıp gelmişler , bunlarda ne ar ne edep banlanacağını bilmese kalkıp siz gavursunuz diyip sövecek :KK9: Allah akıl fikir versin öylelerine

Yırtık dondan çıkma haa,,yazık ya diyorum...
 
X