Hatalar dolu hayatım..

Cikolataseven

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
4 Şubat 2013
401
32
Konuya nasıl baslicam blmyrum. Bir sekilde yaptıgım hataları itiraf etmem en dogrusu die dusunup buraya yazıyorum. Kınayacaksınız ayiplayacaksiniz biliorum. Bende kendimi cok ayipliyorum artık ve allahtan beni affetmesini diliyorum.
Hersey ailemin parçalanmış aile olmasıyla basladi. Babam yoktu. Ayrıydi annemden. Özel okula giderken bu ayrılma yuzunden birden fakirliğe düştük. Bn o yaslarda kaldiramadim bunu aslında şimdi düşündüğümde herseyin sebebinin o düşüklük olduğunu anlıyorum. İlk sevgilim lise 1 de karsima cikti. Yorulmuştum hayattan. Babam yok annem sürekli ağlar. Para yok birsey yok elde.. Cok güvendi cocuk kalbim ona. Bir sene çıktık. Tatil zamanı geldi. Ailesiyle tanıştırdı beni hersey superdi. Derken yaz tatilinin ortasında aldatildigimi öğrendim. Babamdan sonra yediğim ikinci kazık buydu. Toparlayamadim krizler geçirdim. Doktora gitmeyi bırakın destek alacağım arkadasım bile yoktu.. Sonra atlatmam uc sene sürdü. Lise bitti üniversite geldi. Okula gittim uzak bir sehir de bir kyk yurduna. Erkeklere güvenim sifirken o geldi. Cok ısrar etti yaklaşık iki ay peşimden koştu. Zengin bir ailenin ogluydu arabası vardı yakisikliydi.. Kısacası parasız olmam, yaşadığım zorluklar ona ask duyduğumu düşünmeye itti beni. Kabul ettim çıktık.
Uc ay sonra bana karsi cinsel olarak yaklaşmaya basladi. Tahammül ettim çünkü bana sen benim ilerideki cocuklarımın annesisin diyordu. Yatma yoktu. Elle cinsellik vardı. Bir gun canım cok yandı ve kan geldi. Anlattım zedelenmedir bozulmamıştir dedi. 2 hafta sonra terketti. Yalvardım ağladım araya insanlar soktum gelmedi. 4 ay acı çektim. Derslerden kaldım. 4 ayın sonunda geldi aradı ve evine çağırdı. Yine tam birşeyler yaşayacakken bir anda durup sana bunu yapmayayım çık git evimden dedi. Bu üçüncü darbemdi ve hic kendime gelemicem dıyordum. Onu unutmak icin etrafında olan bana yazan tum erkeklerle buluştum. Buluşmalar ileriyede gitti sadece görüşmede oldu. Kim yazsa kabul ediyordum. Bunalımdaydim. Öte yandan kimse oyle birsey yaptığımı tahmin bile etmiyordu. Herkes beni namuslu melek kız saniyordu. Bu yanılgılardan oturu biri daha etkilendi benden. Uzakta okuyordu geldi yanıma. 2 ay sonunda evlenme teklif etti. Annesiyle tanıştırdı. Annemle tanıştı. Yaza söz yapacaktık. Bana dokunmadı bile. Namusumsun dedi. Guven verdi. O kadar mutluydum ki gecmiste yaptıgım edepsizlikleri bile hatirlamiyordum. Sonra okulu bitti sözden 1 ay önce çalısmaya gitti. Gitti ve orada ona yapışan bir kızla bir gece birlikte olduğunu öğrendim. Affet dedi. Yapamadım icim kan ağlaya ağlaya. Yaşayamiyordum adeta ve intihar ettim. Baktım sonunda ölmedim sırf acı çeksin diye yogun bakımda diye arkadaslarıma arattirdim. Olmadı. Oyunum ortaya çıkınca bana sevgiside pişmanlığı da bitti. Yine yalnız kaldım. Yine acıların ortasında kaldım. O kadar umutsuzdum ki mutlu olmak neydi onu hatırlamamaya başladım. Bir gun parasızlıktan ve calışma yerimde gecen bir kotu muhabbetten dolayı bunalım halde bir parka oturup ağlamaya başladım. Aklıma gelen tek sey " bu dünyada tek güç para para olmazsa ask sevgi de yalan param olsa hic terk edilmezdim" oldu. Aklıma zengin bir arkadasım geldi. Onu hedefe koydum. Tavlamak icin elimden geleni yaptım. Bana sevgili olmayalım boyle takılalım dedi kabul ettim. Baska kızla sevgili oldu kabul ettim. Artık yaşayan ruh gibiydim. Ne yüzüm gülüyordu ne icim. İki sene sürdü sonunda arabadan atılarak terk edildim. Okulun bitti. İsim yoktu. Ailem mutsuz ben mutsuz yasamaya başladım. Yavaş yavaş bunalıma sürüklenirken netten biriyle konuşmaya başladım. Konuşma ilerledikçe hayatın aslında nasıl farklı olduğunu görmeye başladım. O hem dini butun hem mesleki olarak başarılı ve kariyerli biriydi. Sanki allah bana onu sans olarak yollamıştı. Konuştuk. Evleniyorduk. Benim geçmişime dair hic birsey bilmiyordu. Soyleyemiyordum. Yaptıgım edepsizlikleri yaşadığım ahlaksızlıkları birlikte oldugum erkekleri evli adamlarla bile konusmusluklarimi.. Unutmak istiyordum. Söylersem kaybederim dıyordum. Bana evlenme teklif ettigi gun 'sen yaradan tarafından bana gönderilen bir sanssin meleksin dunyanın en namuslu melek insanisin " dedi. Gözlerim doldu. Sevdiğim adamı kandırmış pisliğin tekiydim. O günden sonra her namazında ben ona gönderildiğim icin dua eden adama bunu yapamicami anladım. Ama itiraf edemiyordum bir turlu. Sonra cok sıradan bir gunde benimle buluşmak istedi. Geldi karsima. Yüzünün rengi gitmis gibiydi. Birsey olduğunu anladım. Bana okuldan daha önce takıldığım bir cocuğun onunla aynı kursta olduğunu benimle aynı bölüm aynı üniversite oldugu icin cocuğa benim nişanlımda oradn mezun muhabbeti geçtiğini ve cocuğunda imalı bir havaya girdiğini zorla konusturup o cocuğun evine gittiğimi öğrendiğini açıkladı. Sustum. Ne aglayabildim ne konuşabildim. Öğrendiği sey geçmişimin %2 siydi. Bu bile icinde ki beni bitirmişti. Gözünde öfkeyi gördüm. Yüzüğü bıraktım ve gittim. Ailem cevrem herkes özür dile afdile geri getir dedi. Ben namaza başladım. Yaptıgım hatalar daha yeni önüme bir bir gelmeye basladi. Kendimden igrendim, utandım. Her namazımda aflar diledim. Sonra öğrendim ki başkasıyla evleniyor o..
Benim hayatım boyle. Kinayacaksiniz kızacaksınız mideniz bulanacak. Biliyorum. Şimdi her allahin gunu allahtan afdiliyorum. Hic mutlu olamicam diyorum. Cok kotuyum. Ne hayatın ne gelecegin tadı var. Ve hepsini kendime ben yaptım.
 
kızmadım kınamadım..banAne zaten de attınız mı bunları gercekmıı
 
Son düzenleme:
burası mahkeme degil canım neden yargılayalım.. sen yaptıgın butun hatalarının farkındasın zaten, ama hata üzerine hata eklemişşsin.. artık üzerine yeni seyler ekleme.. bundan sonrasına bak artık..

sevgiline gelince yalvarıp yakarıp geri getırmeye calısma.. hiçbirsey eskisi gibi olmaz..

sen bundan sonra toplan kendıne gel yenı bır hayat yenı baslangıclar yap..
 
burası mahkeme degil canım neden yargılayalım.. sen yaptıgın butun hatalarının farkındasın zaten, ama hata üzerine hata eklemişşsin.. artık üzerine yeni seyler ekleme.. bundan sonrasına bak artık..

sevgiline gelince yalvarıp yakarıp geri getırmeye calısma.. hiçbirsey eskisi gibi olmaz..

sen bundan sonra toplan kendıne gel yenı bır hayat yenı baslangıclar yap..

Bilmiyorum allah beni affedecek mı bilmiyorm bir daha mutlu olacak miyim.
 
doğru yolu bulmuşsunuz ve pişmansınız dahası ne inşallah bundan sonra da karşınıza adam gibi sizi seven ve sahiplenen biri çıkarda evlenir mutlu olursunuz.geçmişi bırakın tövbe ettmişsiniz ne güzel namaza da başlamışsınız rabbim daim etsin.
 
doğru yolu bulmuşsunuz ve pişmansınız dahası ne inşallah bundan sonra da karşınıza adam gibi sizi seven ve sahiplenen biri çıkarda evlenir mutlu olursunuz.geçmişi bırakın tövbe ettmişsiniz ne güzel namaza da başlamışsınız rabbim daim etsin.

Saolun. Tek istegim rabbim beni affetsin.
 
Hatalar dolu hayatım derken ; neyin ne kadar farkındasınız artık merak ettim .

Hatalar derken sadece ; bir çok erkekle ilişkiye girmek , evli / bekar farketmemesi , birinden intikam için diğerini kullanmak mı kastınız ?

Ve bunların vebali mi ?

Bence asıl görmeniz gereken , kurtuluşu hep bir '' karşı cinste '' aramanız ... Bu anlattıklarınız olmasaydı da , bir sürü cinsel birliktelik vs ... barındırmayan ilişkilerde yaşamış olsanız , yine hata olacaktı .

Hiç kendinizi geliştirmeyi , ne yapabilirim diye düşünüp , hedefler koymayı düşünmeden güvenilecek(!) erkek arayışına girmişsiniz . Umarım bunu artık yapmazsınız.

Ve pek tabii ki gayri ahlaki bir dolu şey sıralamışsınız , hata demişsiniz . Tövbe etmişsiniz ki bu tövbenizin karşılığını alıp almayacağını biz bilemeyiz.Ama bu dünya da bu saatten sonra huzur arıyorsanız , yolunuzu çizin...Sizi yoluna katacak birini aramadan ,kendi yönünüzü belirleyin.Emin olun bu ; bu anlattıklarınızdan çok daha kolay ve doğru bir seçim olur.
 
kınamıyorum .insanın kınadığı şeyi yaşamadan ölmeyeceğini biliyorum ...
ama hatan şu mutsuzluğunu hep bir erkekle kapamaya çalışmışsın ... yani hayatında bir erkek yoksada mutlu olabilirsin ....mutlu olmak için bir erkeğe ihtiyacın yok ...
kendini geliştirebilirdin ne bileyim çalışabilirdin .... senin gibi bir çok kız var .önemli olan eksileri artıya dönüştürmek ...
bu saatten sonra bare dikkat et .... herkese güvenme ...kendine güven ... biraz ara ver hatta sevgili konularına ... zamanı gelince olur zaten
 
Tek nefeste okudum. Acik yureklilikle yazmışsınız. Zor bir hayat ve cok sey götürmüş sizden. Suna inanın; birgün mutlaka gönlünüze göre biri sizinle olacak. Hatalar bizler için ancak insanlar hata yapar. Hayvanlardan bizi ayıran en önemli ozelligimiz bence bu. Arkaniza bakmayin cancazim direk önünüze bakın. Buda sizin sinaviniz... :KK66:
 
Hatalar dolu hayatım derken ; neyin ne kadar farkındasınız artık merak ettim .

Hatalar derken sadece ; bir çok erkekle ilişkiye girmek , evli / bekar farketmemesi , birinden intikam için diğerini kullanmak mı kastınız ?

Ve bunların vebali mi ?

Bence asıl görmeniz gereken , kurtuluşu hep bir '' karşı cinste '' aramanız ... Bu anlattıklarınız olmasaydı da , bir sürü cinsel birliktelik vs ... barındırmayan ilişkilerde yaşamış olsanız , yine hata olacaktı .

Hiç kendinizi geliştirmeyi , ne yapabilirim diye düşünüp , hedefler koymayı düşünmeden güvenilecek(!) erkek arayışına girmişsiniz . Umarım bunu artık yapmazsınız.

Ve pek tabii ki gayri ahlaki bir dolu şey sıralamışsınız , hata demişsiniz . Tövbe etmişsiniz ki bu tövbenizin karşılığını alıp almayacağını biz bilemeyiz.Ama bu dünya da bu saatten sonra huzur arıyorsanız , yolunuzu çizin...Sizi yoluna katacak birini aramadan ,kendi yönünüzü belirleyin.Emin olun bu ; bu anlattıklarınızdan çok daha kolay ve doğru bir seçim olur.

Baba eksikliğini bir erkek olmadan olmaz düşüncesine sahip anneyle yasaya yasaya öğrendim. Cok hata yaptım evet bu yazdıklarım hataların somut halı. Baskaları yapmasın intikam, unutmak icin baskalarını bulma, bir yere kapak atmaya calışma.. Yapmasın hic bir kız diyeydi anlatmam. Kimseye itiraf edemediklerim bunlar. Gördüm ki kişi kendine verdigi deger kadar yaşıyor. Ben bunu görene kadar cok acı seyler yasadım. Daha yeni algiladim.
 
Tek nefeste okudum. Acik yureklilikle yazmışsınız. Zor bir hayat ve cok sey götürmüş sizden. Suna inanın; birgün mutlaka gönlünüze göre biri sizinle olacak. Hatalar bizler için ancak insanlar hata yapar. Hayvanlardan bizi ayıran en önemli ozelligimiz bence bu. Arkaniza bakmayin cancazim direk önünüze bakın. Buda sizin sinaviniz... :KK66:

Ne iyi ınsanlarsiniz sizler.. Allah razı olsun hepinizden
 
Geçmişi değiştiremezsin ama geleceğini şekillendirebilirsin.
Karşı cinsten ziyade kendine odaklanıp,güzel bir kariyer oluşturmaya çalış.
Güçlü ve başarılı bir kadın olursan,daha az üzüleceğini düşünüyorum.
 
RABBİN sana ne darıldı ne de seni bıraktı..

Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi.

Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz.

Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.

Herkes benden uzak, herkes bana kırgın

düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz.

Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:

“Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı”(Duha-3)

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.

Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya,

ne gam! .. Bu ne büyük ferahlık değil mi? ..


Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor.

Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi.

İşte o an ayet yetişiyor imdada:

“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir

kolaylık muhakkak var! ” (İnşirah-5/6)

Garantiyi veren Allah! ..

Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği

“mutlaka” ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.

Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,

çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor.

Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:

“Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş”


Maddi sıkıntınız hat safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz.

İflas ettiniz.. Sıfırı tükettiniz yani.

Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit

veriyor:

“Eğer yoksulluktan korkarsanız, ALLAH dilerse lütfuyla sizi zengin kılar.

Şüphesiz ALLAH hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe-28 )

Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü.

Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar.

Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz.

Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi

geliyor size.

Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz.

Eyyub Nebi var Kur’an’da...

Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş.

Onun hali size dayanak oluyor:

Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti:

“Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün

ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet

olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sa’d-41/43)

Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize.

Bir tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size:

“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda

hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır.

ALLAH bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara-216)


Rabbimiz ALLAH, Rasülümüz Muhammed(s.a.v) ,

Kitabımız Kur’an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim! .. Bizden bahtiyarı yok dünyada!

Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim.

Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur’an konuşuyor:

Vel Akıbetü lil Müttakin (Kasas-83): Akıbet (hayırlı son, güzel sonuç)

Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir! ..

İçinde bulunduğunuz çukurdan çıkamayacak gibi hissediyorsanuz kendinizi. İşte hem teselli hem ümit size:

“Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Zümer-53)
ALINTI
¨
 
Son düzenleme:
Allah her türlü affeder zamanında müslüman olmadan önc kendi evladını diri diri gömen sahabeler vardı. yanlış yapmayacak olsak rabbim bizi yaratmazdı zaten hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir. sakın şeytanın vesvesine kapılma affedilmem diye öyle bişey yok samimi tövbeler affedilir ama erkekler affetmez işte sen düzgün bi hayat yaşa, geçmişini unut takıntı haline getirme ,kendine temiz bi sayfa aç ve her şeye sıfırdan başla rabbim sana senin için en hayırlısı neyse onu versin. emin olan senin gibi olan çok kız var sen en azından hatanı anlayıp dönmüşşün, yarın evlenmek için bi erkekle tanışırsan geçmişte hataalrım oldu tövbe ettim o defterleri kapattım yaktım bana soru sorma hatırlamak istemediğim şeyleri hatırlatma yeni hayatım böyle ve böyle devam edicek kendi utancım bana yeter beni yargılayacaksan da devam etmeyelim de kestir at.
 
Allah her türlü affeder zamanında müslüman olmadan önc kendi evladını diri diri gömen sahabeler vardı. yanlış yapmayacak olsak rabbim bizi yaratmazdı zaten hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir. sakın şeytanın vesvesine kapılma affedilmem diye öyle bişey yok samimi tövbeler affedilir ama erkekler affetmez işte sen düzgün bi hayat yaşa, geçmişini unut takıntı haline getirme ,kendine temiz bi sayfa aç ve her şeye sıfırdan başla rabbim sana senin için en hayırlısı neyse onu versin. emin olan senin gibi olan çok kız var sen en azından hatanı anlayıp dönmüşşün, yarın evlenmek için bi erkekle tanışırsan geçmişte hataalrım oldu tövbe ettim o defterleri kapattım yaktım bana soru sorma hatırlamak istemediğim şeyleri hatırlatma yeni hayatım böyle ve böyle devam edicek kendi utancım bana yeter beni yargılayacaksan da devam etmeyelim de kestir at.

Allah razı olsun.. Yepyeni bir sayfa acmak istiyorum. Daha yasım da cok ileri degil. Kendime yatırım yapmak istiyorum kimseye zarar vermek kandırmak istemiyorum artık. İnsallah rabbim affeder beni
 
RABBİN sana ne darıldı ne de seni bıraktı..

Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi.

Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz.

Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.

Herkes benden uzak, herkes bana kırgın

düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz.

Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:

“Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı”(Duha-3)

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.

Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya,

ne gam! .. Bu ne büyük ferahlık değil mi? ..


Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor.

Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi.

İşte o an ayet yetişiyor imdada:

“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir

kolaylık muhakkak var! ” (İnşirah-5/6)

Garantiyi veren Allah! ..

Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği

“mutlaka” ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.

Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,

çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor.

Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:

“Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş”


Maddi sıkıntınız hat safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz.

İflas ettiniz.. Sıfırı tükettiniz yani.

Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit

veriyor:

“Eğer yoksulluktan korkarsanız, ALLAH dilerse lütfuyla sizi zengin kılar.

Şüphesiz ALLAH hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe-28 )

Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü.

Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar.

Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz.

Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi

geliyor size.

Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz.

Eyyub Nebi var Kur’an’da...

Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş.

Onun hali size dayanak oluyor:

Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti:

“Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün

ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet

olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sa’d-41/43)

Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize.

Bir tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size:

“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda

hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır.

ALLAH bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara-216)


Rabbimiz ALLAH, Rasülümüz Muhammed(s.a.v) ,

Kitabımız Kur’an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim! .. Bizden bahtiyarı yok dünyada!

Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim.

Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur’an konuşuyor:

Vel Akıbetü lil Müttakin (Kasas-83): Akıbet (hayırlı son, güzel sonuç)

Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir! ..

İçinde bulunduğunuz çukurdan çıkamayacak gibi hissediyorsanuz kendinizi. İşte hem teselli hem ümit size:

“Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Zümer-53)
ALINTI
¨

Ne kadar guzel bir yazı paylaştınız. Rabbim bana hatalarımı anlamam icin hayatıma o son insanı gönderdi ve ben herseyi onun gözlerinde ki askı görünce anladım. Bundan sonram guzel olur inşallah
 
Konuya nasıl baslicam blmyrum. Bir sekilde yaptıgım hataları itiraf etmem en dogrusu die dusunup buraya yazıyorum. Kınayacaksınız ayiplayacaksiniz biliorum. Bende kendimi cok ayipliyorum artık ve allahtan beni affetmesini diliyorum.
Hersey ailemin parçalanmış aile olmasıyla basladi. Babam yoktu. Ayrıydi annemden. Özel okula giderken bu ayrılma yuzunden birden fakirliğe düştük. Bn o yaslarda kaldiramadim bunu aslında şimdi düşündüğümde herseyin sebebinin o düşüklük olduğunu anlıyorum. İlk sevgilim lise 1 de karsima cikti. Yorulmuştum hayattan. Babam yok annem sürekli ağlar. Para yok birsey yok elde.. Cok güvendi cocuk kalbim ona. Bir sene çıktık. Tatil zamanı geldi. Ailesiyle tanıştırdı beni hersey superdi. Derken yaz tatilinin ortasında aldatildigimi öğrendim. Babamdan sonra yediğim ikinci kazık buydu. Toparlayamadim krizler geçirdim. Doktora gitmeyi bırakın destek alacağım arkadasım bile yoktu.. Sonra atlatmam uc sene sürdü. Lise bitti üniversite geldi. Okula gittim uzak bir sehir de bir kyk yurduna. Erkeklere güvenim sifirken o geldi. Cok ısrar etti yaklaşık iki ay peşimden koştu. Zengin bir ailenin ogluydu arabası vardı yakisikliydi.. Kısacası parasız olmam, yaşadığım zorluklar ona ask duyduğumu düşünmeye itti beni. Kabul ettim çıktık.
Uc ay sonra bana karsi cinsel olarak yaklaşmaya basladi. Tahammül ettim çünkü bana sen benim ilerideki cocuklarımın annesisin diyordu. Yatma yoktu. Elle cinsellik vardı. Bir gun canım cok yandı ve kan geldi. Anlattım zedelenmedir bozulmamıştir dedi. 2 hafta sonra terketti. Yalvardım ağladım araya insanlar soktum gelmedi. 4 ay acı çektim. Derslerden kaldım. 4 ayın sonunda geldi aradı ve evine çağırdı. Yine tam birşeyler yaşayacakken bir anda durup sana bunu yapmayayım çık git evimden dedi. Bu üçüncü darbemdi ve hic kendime gelemicem dıyordum. Onu unutmak icin etrafında olan bana yazan tum erkeklerle buluştum. Buluşmalar ileriyede gitti sadece görüşmede oldu. Kim yazsa kabul ediyordum. Bunalımdaydim. Öte yandan kimse oyle birsey yaptığımı tahmin bile etmiyordu. Herkes beni namuslu melek kız saniyordu. Bu yanılgılardan oturu biri daha etkilendi benden. Uzakta okuyordu geldi yanıma. 2 ay sonunda evlenme teklif etti. Annesiyle tanıştırdı. Annemle tanıştı. Yaza söz yapacaktık. Bana dokunmadı bile. Namusumsun dedi. Guven verdi. O kadar mutluydum ki gecmiste yaptıgım edepsizlikleri bile hatirlamiyordum. Sonra okulu bitti sözden 1 ay önce çalısmaya gitti. Gitti ve orada ona yapışan bir kızla bir gece birlikte olduğunu öğrendim. Affet dedi. Yapamadım icim kan ağlaya ağlaya. Yaşayamiyordum adeta ve intihar ettim. Baktım sonunda ölmedim sırf acı çeksin diye yogun bakımda diye arkadaslarıma arattirdim. Olmadı. Oyunum ortaya çıkınca bana sevgiside pişmanlığı da bitti. Yine yalnız kaldım. Yine acıların ortasında kaldım. O kadar umutsuzdum ki mutlu olmak neydi onu hatırlamamaya başladım. Bir gun parasızlıktan ve calışma yerimde gecen bir kotu muhabbetten dolayı bunalım halde bir parka oturup ağlamaya başladım. Aklıma gelen tek sey " bu dünyada tek güç para para olmazsa ask sevgi de yalan param olsa hic terk edilmezdim" oldu. Aklıma zengin bir arkadasım geldi. Onu hedefe koydum. Tavlamak icin elimden geleni yaptım. Bana sevgili olmayalım boyle takılalım dedi kabul ettim. Baska kızla sevgili oldu kabul ettim. Artık yaşayan ruh gibiydim. Ne yüzüm gülüyordu ne icim. İki sene sürdü sonunda arabadan atılarak terk edildim. Okulun bitti. İsim yoktu. Ailem mutsuz ben mutsuz yasamaya başladım. Yavaş yavaş bunalıma sürüklenirken netten biriyle konuşmaya başladım. Konuşma ilerledikçe hayatın aslında nasıl farklı olduğunu görmeye başladım. O hem dini butun hem mesleki olarak başarılı ve kariyerli biriydi. Sanki allah bana onu sans olarak yollamıştı. Konuştuk. Evleniyorduk. Benim geçmişime dair hic birsey bilmiyordu. Soyleyemiyordum. Yaptıgım edepsizlikleri yaşadığım ahlaksızlıkları birlikte oldugum erkekleri evli adamlarla bile konusmusluklarimi.. Unutmak istiyordum. Söylersem kaybederim dıyordum. Bana evlenme teklif ettigi gun 'sen yaradan tarafından bana gönderilen bir sanssin meleksin dunyanın en namuslu melek insanisin " dedi. Gözlerim doldu. Sevdiğim adamı kandırmış pisliğin tekiydim. O günden sonra her namazında ben ona gönderildiğim icin dua eden adama bunu yapamicami anladım. Ama itiraf edemiyordum bir turlu. Sonra cok sıradan bir gunde benimle buluşmak istedi. Geldi karsima. Yüzünün rengi gitmis gibiydi. Birsey olduğunu anladım. Bana okuldan daha önce takıldığım bir cocuğun onunla aynı kursta olduğunu benimle aynı bölüm aynı üniversite oldugu icin cocuğa benim nişanlımda oradn mezun muhabbeti geçtiğini ve cocuğunda imalı bir havaya girdiğini zorla konusturup o cocuğun evine gittiğimi öğrendiğini açıkladı. Sustum. Ne aglayabildim ne konuşabildim. Öğrendiği sey geçmişimin %2 siydi. Bu bile icinde ki beni bitirmişti. Gözünde öfkeyi gördüm. Yüzüğü bıraktım ve gittim. Ailem cevrem herkes özür dile afdile geri getir dedi. Ben namaza başladım. Yaptıgım hatalar daha yeni önüme bir bir gelmeye basladi. Kendimden igrendim, utandım. Her namazımda aflar diledim. Sonra öğrendim ki başkasıyla evleniyor o..
Benim hayatım boyle. Kinayacaksiniz kızacaksınız mideniz bulanacak. Biliyorum. Şimdi her allahin gunu allahtan afdiliyorum. Hic mutlu olamicam diyorum. Cok kotuyum. Ne hayatın ne gelecegin tadı var. Ve hepsini kendime ben yaptım.


Yargılamak ve affetmek sadece Allaha mahsustur bu bizim haddimize değil. Ama burda kaçırdığın bir nokta var:) bunları yaşamandaki hayır...! Belki bu kadar acı yaşamasaydın Allaha dönüşün olmayacaktı. Her şerde mutlaka bir hayır vardır unutma...! Allah günah işledikten sonra tövbe edenleri çok sever bunu iyi değerlendir ve asla aynı hatalara bir daha düşme. Sen doğru yolu bulmuşsun mutluluk çok yakın...! Bundan sonrası Allahın sana vereceği mükaafat olacak inşallah:KK16: Bu yolda devam et geçmişindeki hiç bir ize bakma ama her gün hatırla ki sürekli tövbe edesin...O evlenecek şahsiyette gerçekten seni sevseydi bırakmazdı ne olursan ol bırakmazdı...! Allah yolunu bahtını açık etsin canım:KK16:
 
RABBİN sana ne darıldı ne de seni bıraktı..

Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi.

Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz.

Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.

Herkes benden uzak, herkes bana kırgın

düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz.

Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:

“Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı”(Duha-3)

Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.

Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya,

ne gam! .. Bu ne büyük ferahlık değil mi? ..


Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor.

Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi.

İşte o an ayet yetişiyor imdada:

“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir

kolaylık muhakkak var! ” (İnşirah-5/6)

Garantiyi veren Allah! ..

Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği

“mutlaka” ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.

Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,

çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor.

Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:

“Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş”


Maddi sıkıntınız hat safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz.

İflas ettiniz.. Sıfırı tükettiniz yani.

Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit

veriyor:

“Eğer yoksulluktan korkarsanız, ALLAH dilerse lütfuyla sizi zengin kılar.

Şüphesiz ALLAH hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe-28 )

Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü.

Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar.

Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz.

Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi

geliyor size.

Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz.

Eyyub Nebi var Kur’an’da...

Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş.

Onun hali size dayanak oluyor:

Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti:

“Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün

ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet

olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sa’d-41/43)

Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize.

Bir tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size:

“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda

hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır.

ALLAH bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara-216)


Rabbimiz ALLAH, Rasülümüz Muhammed(s.a.v) ,

Kitabımız Kur’an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim! .. Bizden bahtiyarı yok dünyada!

Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim.

Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur’an konuşuyor:

Vel Akıbetü lil Müttakin (Kasas-83): Akıbet (hayırlı son, güzel sonuç)

Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir! ..

İçinde bulunduğunuz çukurdan çıkamayacak gibi hissediyorsanuz kendinizi. İşte hem teselli hem ümit size:

“Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Zümer-53)
ALINTI
¨


Allahım bu nasıl bir anlatım tüylerim diken diken okudum, ağlamaklı oldu gözlerim paylaşım için çok sağol...Konu sahibi arkadaş iyi okursa ışık tutacaktır yaşamına...!
:KK9:
 
Yargılamak ve affetmek sadece Allaha mahsustur bu bizim haddimize değil. Ama burda kaçırdığın bir nokta var:) bunları yaşamandaki hayır...! Belki bu kadar acı yaşamasaydın Allaha dönüşün olmayacaktı. Her şerde mutlaka bir hayır vardır unutma...! Allah günah işledikten sonra tövbe edenleri çok sever bunu iyi değerlendir ve asla aynı hatalara bir daha düşme. Sen doğru yolu bulmuşsun mutluluk çok yakın...! Bundan sonrası Allahın sana vereceği mükaafat olacak inşallah:KK16: Bu yolda devam et geçmişindeki hiç bir ize bakma ama her gün hatırla ki sürekli tövbe edesin...O evlenecek şahsiyette gerçekten seni sevseydi bırakmazdı ne olursan ol bırakmazdı...! Allah yolunu bahtını açık etsin canım:KK16:

Olur mu gercekten? Artık mutlu olur muyum bende? Yolumdan şaşmam bir daha asla. Tek isteğim affedilmek. Zaten sevdiğim adam beni bırakmasada ben onunla olamazdim yalan seylerin üstüne.
 
X