yavuz'un küpesi

tupuk

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
6 Aralık 2010
524
3
İskender Pala "Kılıcımızın yaltırığı" başlıklı yazısında Yavuz Sultan Selim'i anlatmış. Peki Yavuz Sultan Selim küpe takar mıydı? İşte bu esrarın cevabı:

"Yavuz'un resimlerini çizenlerden çoğu onu burma pala bıyıklı ve tek kulağında küpe ile çizerler. Pala bıyıklar ile Yavuz'un tarihî kimliği arasında zihinlerde hemen bir bağ kuruluvermesi insanlara bu resimleri hoş gösterir. Eh, durum böyle olunca kulağındaki küpeye de bir efsane uydurulmasında ne mahzur olabilir ki?!..

Hani kutsal toprakları aldığı zaman oradaki idarecilerin kullandığı Hakimü'l-Haremeyn (Kutsal beldelerin hakimi) sıfatını uygun görmeyip kendini Hadimü'l-Haremeyn (Kutsal beldelerin hizmetkârı) ilan etmiştir ya, buna bir ilave de halk yapmış ve orada gördüğü kulağı küpeli siyahi köleleri örnek alarak kulağına küpe taktırdığını ve bununla kendisini din uğrunda bir köle mesabesinde telakki ettiğini imaya yöneldiğini uydurmuştur.

Oysa Yavuz'un minyatürlerinde hiçbir zaman pala bıyık veya küpe yoktur. Tarihî bilgiler onun kişiliğinde sadelikten yana olduğunu ve giyiminde de çok sade tercihlerde bulunduğunu söylerler.

Nitekim Topkapı Sarayı'ndaki en sade kaftan onundur. Mısır seferi dönüşünde Edirne'de kendisini karşılayan tek şehzadesi Süleyman'ın süslü elbiselerini görünce ona, "Bre oğul, sen böyle giyinirsen anan ne giyecek!" diye ikazda bulunması da bunu pekiştiren bir tarihî gerçektir.

Keza aynı seferden gelişinde İstanbul'a gireceği sırada büyük bir zafer kutlaması tertipleneceğini duyunca israfı önlemek üzere bir gece vakti gizlice Topkapı'ya girdiği de bilinir.

Bütün bunlardan daha önemlisi Yavuz'un küpe taktığını söyleyen hiçbir tarih satırı, hiçbir belge yoktur. Küpeli uydurma resimlerde ise resimdeki kişinin başında beyaz tülbent içinde kırmızı bir başlık ve üstünde de krallara benzetilmiş bir tac vardır. Bu tür kızıl börk ve tacı İran şahları kullanır. Osmanlı sultanları tac giymezler.

Sonuç şu, küpe takmak gibi bir hafifliği, azametiyle öne çıkan Osmanlı sultanına, hele de Yavuz gibi celalli bir adama yakıştırmak yanlıştır. O zaman da akıllara bir soru takılır:

Kimdir bu küpeli, taclı adam? Söyleyelim; Yavuz'un "Paymal eyleyelim kişverini sürhserin" diye üzerine yürüdüğü Sürhser (Kızılbaş) Şah İsmail'indir ve başındaki kızıl börk ile tac da Kızılbaşlığın simgesidir.

Ne garip tecelli; Yavuz Çaldıran'da, Şah İsmail de resimlerde birbirlerine külahları ters giydirmişler."




Kaynak : Sultan Selimin KÜPESİ
 
Paylaştığın için teşekkürler,geçenlerde okumuştum bu yazıyı ben de,

Tarihimizde çoğu yanlış resim,bilgi malesef doğru olarak yer etmiş toplumda,

Şimdi de o yanlışlar görsel medya tarafından 'tarihimizmiş gibi' aşırı bi şekilde pekiştiriliyo malesef...
 
Son düzenleme:
Evet bana da eşim anlattı bu olayı ve şaşırdım doğrusu...
 
şaşırdımmmm,be de bu köle olayından küpe taktığını sanıyordum.
tarihimiz ne kadar gerçekçi belgelere dayanıyo acaba??yıllar yılı yavuz diye bildiğimiz adam şah ismailmiş demek,güler misin ağlar mısın?
 
şaşırdımmmm,be de bu köle olayından küpe taktığını sanıyordum.
tarihimiz ne kadar gerçekçi belgelere dayanıyo acaba??yıllar yılı yavuz diye bildiğimiz adam şah ismailmiş demek,güler misin ağlar mısın?

Evet,o tarih kitaplarındaki resimlerin çoğu da uydurmaymış zaten,ne kadar ilginç ya hayret valla....

Madem adamı tanımıyosun,resmi falan yok niye budur diye resim koyuyosun değil mi yani?
:KK19:
 
Osmanlının o dinine bağlı padişahlarına böyle iftiralar atmak onları aşağılamak, haremden, katliamdan, şatafattan,.. başka işi gücü yokmuş gibi onları bir imaja sokmakla, onları karalamakla nasıl kendilerini tatmin ediyorlar anlamış değilim.. bu davranışları sergileyenler de bizim içimizden Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımız hemde!! Ecdadımıza sahip çıkalım kardeşlerim..

O kadar örnek vereceğimiz yaşantıları var ki.. misal, Sultan III. Murat Han bir sabah namazını kaçırdı diye üzüntüsünden kahrolup ''Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan'' ilahisini yazmış.. tevbe edip Allah'a yalvarmıştır. hangimiz bu kadar hassas davranıyoruz da onları yargılama cürrettinde bulunuyoruz.. ve diğer padişahlarımızında dile getireceğimiz onlarca hatta yüzlerce başarıları, güzel işleri ve asil davranışları var.. En Büyük TÜRKİYE
 
Son düzenleme:
Osmanlının o dinine bağlı padişahlarına böyle iftiralar atmak onları aşağılamak, haremden, katliamdan, şatafattan,.. başka işi gücü yokmuş gibi onları bir imaja sokmakla, onları karalamakla nasıl kendilerini tatmin ediyorlar anlamış değilim.. bu davranışları sergileyenler de bizim içimizden Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımız hemde!! Ecdadımıza sahip çıkalım kardeşlerim..

O kadar örnek vereceğimiz yaşantıları var ki.. misal, Sultan III. Murat Han bir sabah namazını kaçırdı diye üzüntüsünden kahrolup ''Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan'' ilahisini yazmış. hangimiz bu kadar hassas davranıyoruz da onları yargılama cürrettinde bulunuyoruz.. ve diğer padişahlarımızında dile getireceğimiz onlarca hatta yüzlerce başarıları, güzel işleri ve asil davranışları var.. En Büyük TÜRKİYE

:KK9::KK9::KK9::KK9::KK9:

Bizim geçmişimize ait zanni konulardaki prensibimiz bellidir:

- Ecdadınıza hüsnüzanla bakın, yanılırsanız vebali yoktur! Suizanla bakmayın, yanılırsanız vebali çoktur!..


En Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYE
 
Ortaokuldayken o malum bıyıklı,küpeli resime konu nasıl geldiyse hoca birden sinirlenmişti:O Yavuz Sultan Selim'in resmi değildir diye.
Gerçekte pek ince zayıf biriymiş,öyle söylemişti..
 
öncelikle yorumlarınız için teşekkür ederim...

osmanlı padişahları içerisinde yavuz sultan selim han her zaman idolum olan bir padışahtır.

yaptıklarını okudukça hayranlığım her geçem gün artıyor aslında...sadelikten yana olan çok az uyuyan ve çok az yiyen bi padişahmış...orucunu sadece bir tas çorba ile açarmış,,

eşi hafsa sultana dair okadar derin duygular besliyormuş ki hareme gelen en güzel cariyeleri kendi eli ile evlendirirmiş...

seferlerden döndüğünde şatavattan hoşlanmadığı için şehre sesiz sedasız girermiş...bir gün kanuni sultan suleymanı gördüğünde onun süslü kıyaftine kızdığı için oğlum anana takacak şey bırakmışsın demiş.

7 yıllık padışahlığında hazıneyi ağzına kadar doldurmuş olna tek padışhatır...doğruluğundan emin değilim ama bir daha hazine hiç bu kadar dolmamış ve osmanılının sonuna kadar hazşne yavuzun tuğrasıyla açılmıştır.
 
Faydali bir paylasim olmus..
Cok yanlislar var daha cook, halbuki en hassas olmamiz gereken konular bunlar..
Yazik..
 
Bunu daha iki gün önce ögrenmistim. Osmanli tarihi hakkinda kitap önerisi aratirken kendimi bu konuyla alakali yazi okurken buldum. Ve yillardir Yavuz diye bildigimiz portrenin aslinda "savastigi" sah ismail oldugunu ögrenince ben de çok sasirdim.. gercekten her seyi ne kadar da yanlis biliyoruz
 
evet Şah İsmail Hayderi- Kalenderi dervişi olduğundan küpe takardı. İran' daki Türkmen şiiliğindeki bir gelenek.
 
çok utandım kendimden bir öğretmen olarak bunun doğrusunu ilk defa burda duyduğum için,paylaşım için tşkkrler:KK9:
 
Yavuz Sultan Selim in küpesi var mıydı yok muydu bilmiyorum ama bahsedilen resim şu;

$398px-Selim_I.jpg

Bu resmin Şah İsmail e ait olduğunu tarihçiler tespit etti...
 
Son düzenleme:
Ama şu kanı vardır. ''Koca padişah küpe takarmı???'' Bir padişahın küpe takması onun değerinden birşey kaybettirmez. Ona bakacak olursak içki haramdı. Lakin Yavuz selim çok içen birisiydi bu belgelerle kayıtlıdır.

Yavuz Selim Han'ın neler yaptığı.. Niçin yaptığı... Bir kenara bırakılıp küpesiyle bıyığıyla uğraşmak komik.

Dedesinin temellerini attığı Cihan İmparatorluğunun kısa zamanda(8 yıl, imkansızı başardı) büyük bir kısmını hayata geçirdi.

Yavuz Selim Han, Babasını tahttan indirip devletin başına geçmiş olmasaydı, ne Osmanlı diye bir imparatorluk dolasıyla Türkiye olurdu nede Hanefi diye bir mezhep...

Birde şu var: Bazı tarihçilerimiz '' Yavuz Selim, Tebrize girdi ve tüm acem halkını katletti! çoluk çocuk demeden'' diye uydurma tarih oluşturmuşlardır.

Bu koskoca bir uydurmadır. Şah ismail savaş alanından kaçmıştır ve tebriz de Yavuz Selim'e kalmıştır. Ve tebrize girdiğinde ilk buyruğu..

''Kimsenin canına malına inancına kastedilmeyecek, buna cüret edenin kellesini elimle alırım'' olmuştur...
 
Yavuz Sultan Selim'în Küpesinin Anlamı


Bazı rivayetlere göre, İslam hukukunda erkeklere caiz olmayan küpeyi ilk Osmanlı Halifesi Yavuz Sultan Selim’in takmasına ihtimal bile verilmezken, bazı rivayetlere göre de bunun gercek olduğu ve bazı sebeplere dayandığı söylenmektedir.
Yavuz Han; Mısır Seferinde kulaklarında küpesi olan insanları görüp "Bu insanlar neden küpe takıyor?" diye sormuş ve "köle (kul) oldukları için" cevabını almıştır. Yani bazı konumlarda hizmet eden kişilerin köle oldukları belirgin olsun diye sol kulaklarına küpe takılırmış. 9. Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan selim, Topkapı sarayına döndükten sonra huzuruna bir kuyumcu çağırtarak, kendisininde sol kulağına bir küpe takılmasını emreder. Kuyumcu kısa bir şaşkınlıktan sonra şunu der;
- Hünkarım, kölelere takılan küpelerin size takılmasını tasvip etmem. Zira, bu hadise Osmanlı halkı içerisinde duyulursa, nasıl bir tepki arzedeceklerini bilemem- der. Bunun üzerine büyük hükümdar Yavuz şu cevabı verir.
-Bundan sonra bende ilkin Allah’ın, sonrada Osmanlı vatanının ve Türk milletinin kölesiyim- der, ve sol kulağına küpeyi taktırır.
 
X