Sultan Abdülazizin Fransız kraliçesine olan aşkı

nilyesili

gülümse odaklan değiştir
Kayıtlı Üye
3 Mayıs 2011
190
4
Osmanlı tarihinin ilginç sayfalarından birinde söylentide kalmış bir aşk hikayesinden bahsedilir. Padişah Sultan Abdülaziz ile Fransa Kraliçesi Eugenie'nin aşkı.
Abdülaziz, Osmanlı tarihinde seyahat amacıyla yurt dışına çıkan tek Padişahımızdır. 1867 yılında 46 günlük Avrupa gezisine çıkmış, İngiltereye kadar gitmiştir.
Abdülazizin bu gezide aklının Fransa da kaldığı söylenir. Çünkü orada güzelliği ile meşhur olan III. Napoleunun eşi Kraliçe Eugenie ile tanışmış, rivayete göre de gönlünü ona kaptırmıştır.
Bu geziden iki yıl sonra hiç beklenmedik bir şey olur. Kraliçe Eugenie, İstanbulu ziyaret edecektir. Ziyaret sebebi, Süveyş Kanalının açılış törenidir. Ama Kraliçe Mısıra gitmeden önce İstanbula uğramaya karar vermiştir.
Bu muhteşem misafir, Sultan Abdülazizi çok heyecanlandırmıştır. Onun için hemen Beylerbeyi Sarayını hazırlatmış, hazırlıkları bizzat takip etmiştir. Kraliçe İstanbul gelince Onu denizde Saltanat Kayığı içinde karşılamış ve güzel Kraliçeyi hediyelere boğmuştur. Bu hediyeler içinde binlerce altın değerinde mücevherlerle kaplı bir şal oldukça dikkat çekicidir.
Kraliçenin tercümanı olarak Ermeni cemaatinin önde gelenlerinden Miran Bey Düryanın karısı Maryonka refakatçi olarak bırakılmıştır.
Sultan Abdülaziz, Kraliçenin ilk gecesinde onun şerefine Dolmabahçe Sarayında muhteşem bir akşam ziyafeti hazırlatmıştır. Kraliçe ve maiyeti saraya yaklaşınca top atışları ve bandonun çaldığı marşlar eşliğinde karşılanmıştır.
Misafirini Sarayın kapısında karşılayan Padişah, Kraliçenim koluna girerek ona, merdivenlerde, salonda sürekli eşlik etmiştir. Biraz saray salonunda sohbet edildikten sonra yemek salonuna geçilmiştir. 18 çeşit yemeğin hazırlatıldığı ziyafette, bütün yemek takımları altındandır. Yabancı misafirlerin patlıcan dolması, pilav, kebap ve kaymaklı ekmeği çok beğendikleri görülmüştür.
Davete Sultan Abdülazizin annesi Pertevniyal Sultan başta olmak üzere tüm saray kadınları da katılmıştır. 100 civarında davetlinin katıldığı ziyafette oturuş düzeni protokol kurallarına göre yapılmıştır.
Davette dikkat çeken bir olay da Sadrazam Ali Paşanın da Kraliçe Eugenienin yeğeni Kontes Poezei koluna takmasıdır.
İstanbulda bir hafta kalan Kraliçe, Kapalıçarşı, Beyoğlu, Ayasofya ve hatta Yedi Kule Zindanlarını bile gezmiştir. Gittiği her yerde halkın büyük coşkusu ile karşılanmıştır. Bu gezilerde Kraliçeye Hariciye Nazırı Fuad Paşa eşlik etmiştir.
Yedi Kule Zindanlarını gezerlerken ilginç bir diyalog da yaşanır. Kraliçe zindanların niçin kullanıldığını sormuş, Paşa; siyasi mahkumlar için olduğunu söylemiş, Kraliçe neden burası deyince, Paşada biraz esprili şekilde daha kötüsü olmadığı için diye cevap vermiştir.
Kraliçenin Asya tarafındaki Göksuyu ziyaretinde atlı yerine iki tane öküzün çektiği bir arabaya bindirilmesi dikkat çekiyor. Dönemin Fransız gazeteleri resimleri ile birlikte işte Osmanlıların kullandığı araba diye tanıtılmıştır.
Şehir gezilerinden sonra Beylerbeyi sarayına yorgun dönen Kraliçe kendini hemen sarayın hamamına atıyor, güzel vücudunu yıkaması için Arzıniyaz Kalfanın ellerine bırakıyordu.
Kraliçenin ziyaretinin son günlerinde bir dedikodu yayıldı. Sultan Abdülaziz, Kraliçenin nedimelerini ve yaverini bir bahane ile yanında uzaklaştırmış, sessizce akşam karanlığında hamama Kraliçenin yanına girmiş, gün ağarana kadar birlikte vakit geçirmişlerdir.
Padişahın sabaha karşı kendi sarayına çok yorgun olarak döndüğü, Cuma selamlığına kadar uyandırılmaması emri verdiği söyleniyor.


Alıntı
 
Son düzenleme:
padişahların maalesef utanılacak birçok icraatı var bir digerini daha ögrenmiş olduk :evli kadına aşık olmak tarihe geçecek kadar bilinip kayıtlara geçecek kadar belli etmek begeni de bırakmamak Avrupa'nın ilerlemesine ,bilime,sanayisine,sanatına gelişmelere degil habire kadınlarına hayran kalınmış zaten .......
paylaşım için teşekkürler
 
padişahların maalesef utanılacak birçok icraatı var bir digerini daha ögrenmiş olduk :evli kadına aşık olmak tarihe geçecek kadar bilinip kayıtlara geçecek kadar belli etmek begeni de bırakmamak Avrupa'nın ilerlemesine ,bilime,sanayisine,sanatına gelişmelere degil habire kadınlarına hayran kalınmış zaten .......
paylaşım için teşekkürler

Doğru diyorsun daha da utanılacak ve gizlenen harem arkasında yaşanmış bir sürü olay var. Bir de bunlar kayıt edilmiş dur bakalım daha neler duyacağız
 
vay be tarihten daha ne magazin haberleri var duymadığımız mesela hürremin oğlu tahta geçen selim hamamda kadınlarla koştururken kayıp düşüyor beyin kanamasından ölüyor...
 
bu tür magazin türündeki çoğu bilgi birkaç kişinin fantezisinden ibaret oluyor doğruluk payı olmakla beraber yalan olması da ihtimaller dahilinde
 
X