Cilt Bakımı Ürünleri Kozmetik Kanser Yapıyor

Cilt Bakımı Ürün Tavsiyeleri

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
KOZMETİK:Beden ve çevrenin bakım ve temizliği için hazırlanmış ürünlere verilen genel bir isimdir.

Cilt,saç,sakal,diş,tırnak bakım ve temizliği için hazırlanan ürünler,Kremler,Losyonlar,Şampuanlar,Diş Macunları,çevre temizliği için Deterjanlar vs.gibi ürünlerdir.

Makyaj ve süs ürünleri olarak hazırlanan ürünler de; Rujlar, Pudralar, Allıklar, Rimeller, Maskaralar, Masklar, Parfümler, Deodorantlar, Saç Boyaları vs. gibi ürünlerdir.

Barselona'daki Katalan Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Silvia de Sanjose ile meslektaşlarının araştırmasında, ''başta saç renklendiricilerini 1980'den önce kullanmaya başlayan kadınlar arasında olmak üzere, saç boyalarının lenfoma riskini artırdığı'' belirtildi.

Araştırmada, saçlarını boyayanlar arasında bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 19 daha fazla olduğu belirtilirken, saçlarını yılda 12 ya da daha fazla kez boyayanların hastalığa yakalanma riskinin yüzde 26 daha fazla olduğu kaydedildi.

American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada, saçlarını 1980 öncesinden beri boyayanlarda lenfoma kanseri riskinin yüzde 37 daha fazla olduğu saptandı. De Sanjose ve ekibi, kadınlardaki lenfoma kanserinin kabaca yüzde 10'unun saç boyası yüzünden olabileceğini bildirdi.

1978-1982 arasında, potansiyel kanser yapıcı maddeleri azaltmak için boyaların içeriğinin değiştirildiği ancak yeni boyaların risksiz olup olmadığının açıklık kazanmadığı belirtiliyor. Bu yüzden bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kaydediliyor.Saç boyaları lenfoma kanseri riskini artırıyor Avrupa basınında yayınlanan bir diğer haberde ise: “AB yetkili kurumunun saç boyalarının üretiminde kullanılan 22 kimyasal katkı maddesinin mesane kanserine yol açtıkları gerekçesi ile yasakladığı ve

1 Aralık 2006 tarihinden itibaren kullanılamayacığını açıkladığı” bildirilmektedir.


Peki, bu tarihe kadar üretilmiş ve üretilmeye devam edecek saç boyalarının taşıdığı riskin sorumluluğu ne olacak? Onu da saçlarını boyatma sevdasında olan tüketici düşünsün.

Cilde sürülen kremler,saç için kullanılan boyalar ve çeşitli saç spreyleri,rujlar,pudralar,kirpik ve kaşlar için kullanılan rimeller,maskaralar,göz çevresine sürülen fondatenler,saç ve vücut temizliği için kullanılan şampuanlar,parfümler ve sprey şeklindeki kokular gerek ciltten emilerek,gerek solunum yolu ile vücut bünyesine girmekte,kana karışarak bu maddeleri oluşturan zararlı kimyevi maddeler vücutta sözü geçen tahribatları zaman içerisinde meydana getirebilmektedir.Bu risk sadece kullanıcı hanımlarla da sınırlı değildir.Bilhassa kozmetiklerle uğraşan,kuaförlerde çalışan insanlar da bu risk altında bulunmaktadır.

ABD’de yapılan klinik çalışmalarda,saç boyası,şampuan,parfüm gibi kozmetik ürünleri yoğun bir şekilde kullanan hanımların 10 yıl gibi bir zaman sürecinin sonunda mesane,meme ve lösemi kanserine yakalanma riski,bu maddeleri kullanmayan hanımlara kıyasla %70 daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır.Benzer araştırmaların sonucunda kozmetik ürünleri kullanan hanımlarda sinir bozuklukları,alerjik reaksiyonlar,astım ve doğum kusurlarının oluştuğu bulgularına ulaşılmıştır.
ABD’de kozmetikler üzerinde çalışan bir Enstitü’nün 3000’e yakın kozmetikte kullanılan katkı maddeleri üzerinde yaptığı araştırmaya göre 884’nün zehirleme yaptığı,
146’sının tümör oluşturduğu,
218’inin üreme bozukluğuna sebep olduğu,
314’ünün mutasyona sebep olduğu,
376’sının da deri ve göz rahatsızlıklarına sebep olduğu ortaya çıkmıştır

Güney Kaliforniya Üniversitesinde 2001’de yapılan bir araştırmaya göre; en az 15yıl süre ile ayda bir saçını boyamış bir insanın,diğer insanlara göre 3 misli daha fazla mesane kanserine yakalanma riski taşıdığı ortaya çıkmıştır.Yılda bir ila dört defa saçını boyayan hanımlar,hiç boya kullanmayan hanımlara oranla %70 daha fazla yumurtalık ve meme kanseri riski taşımaktadırlar.Aynı araştırmaya göre,kuaförde saç boyama işini yapan insanların,boya kullanmayan insanlara göre 5 misli mesane kanseri riski taşıdığı ortaya çıkmıştır.Ayrıca yüz cildi için piyasaya sürülen ürünlerin pek çoğunun,çok daha kısa zamanda yüz cildini pörsümüş,kırışmış ve matlaşmış bir hale getirmektedir.

Ticari ihtirasların alabildiğine kamçıladığı reklamların yaldızlı parıltıları altında masum görüntüdeki kozmetik ürünlerin gerçek yüzü Dermatoloji kliniklerinde ve laboratuarında ortaya çıkartılmaktadır.Bütün bunlara ek olarak kozmetiklerde kullanılan katkı maddelerinin önemli bir kısmının hayvansal kökenli olmaları sebebi ile deli dana riskinin bulunması,bunun yanında Müslümanlar için haram olma riskinin de bulunması gözardı edilmemelidir.Daha da ilri boyutlara götürdüğümüz taktirde,insan ve hayvan ceninleri,doğum artıkları,plasentalar ve sperm hücreleri vs. nin de kullanıldığı bu müstahzarlara Müslümanların çok dikkatle yaklaşmaları gerekir.
 
X