Kadercilik

halesss_97

Üye
Kayıtlı Üye
13 Mart 2022
73
-52
27
İki senedir bu forumda yazıyorum. Normalde hiçbir şekilde varlığından haberdar olmadığım bu siteye Google'ın azizliği ile denk gelmiştim, okuduğum yorumlar beni öfke ile doldurmuştu. İlk post'umda bu ilk ve son yazım olacak demiştim ama iki senedir yazıyorum. Demek o zaman da kader planı devredeymiş ama ben fark edememişim.

Yaşım 26. Çöp torbası denilebilecek yapıda bir canlıyım. Nerede işe yaramaz, kötü, toplumca sevilmeyen özellik varsa benim içime atılmış sanki. Fiziksel engellilik hariç diğer tüm noksanlıklara sahibim. İç ve dış dünyam çok fakir. Hayatta tek bir arkadaşım olmadı, tek bir gün olsun normal insanlar gibi yaşayamadım. Daima ikinci sınıf, ezik bir tip oldum. İç dünyam da yer yer narsistik yer yer ızdırap çeken travmatik anılarla dolu. Neredeyse her gün aynı şeyleri düşünüyorum.

Almadığım psikiyatrik tedavi, kullanmadığım teknik, araştırmadığım metod, sormadığım soru kalmadı. Ancak bir milim dahi ilerleme kaydedemedim. En sonunda kadere teslim olmaya karar verdim. "Amor fati" deyip kara yazgıma teslim olmak istiyorum. Ben buyum maalesef. Toplumun paspasıyım. Ve de iddia ediyorum ki bu benim suçum değil. Kaderim bu benim. Bataklık gibi. Çırpınırsam daha hızlı batacağım, çırpınmazsam da batacağım.

Defalarca daha iyi bir hayat için harekete geçtim, denemeler yaptım ama hepsine başarısızlığa uğradım. En son sokakta kolları olmayan bir genci gördüğümde bir şeyler dank etti. O çocuk ne kadar çabalarsa çabalasın kaderinin kendine biçtiği kılıftan kurtulabilir miydi? Maalesef hayır. Kaderciliğin acı gerçeğini o zaman kabul ettim ilk kez. O zamandan beri de teslim olmaya çalışıyorum.

Bu gereksiz ve değersiz yaşantımı artık devam ettirmek istemesem de sonlandıramıyorum da. Dediğim gibi bu da kader. Kader, benim hayatın içinde kapana kısılmamı emretmiş bir kere. Bundan kurtuluş yok, buna inanıyorum.

Sormak istediğim soru şu: Siz kadere inanıyor musunuz, inanıyorsanız kaderinize nasıl boyun eğiyorsunuz?
 
Allah kaderinizi
İki senedir bu forumda yazıyorum. Normalde hiçbir şekilde varlığından haberdar olmadığım bu siteye Google'ın azizliği ile denk gelmiştim, okuduğum yorumlar beni öfke ile doldurmuştu. İlk post'umda bu ilk ve son yazım olacak demiştim ama iki senedir yazıyorum. Demek o zaman da kader planı devredeymiş ama ben fark edememişim.

Yaşım 26. Çöp torbası denilebilecek yapıda bir canlıyım. Nerede işe yaramaz, kötü, toplumca sevilmeyen özellik varsa benim içime atılmış sanki. Fiziksel engellilik hariç diğer tüm noksanlıklara sahibim. İç ve dış dünyam çok fakir. Hayatta tek bir arkadaşım olmadı, tek bir gün olsun normal insanlar gibi yaşayamadım. Daima ikinci sınıf, ezik bir tip oldum. İç dünyam da yer yer narsistik yer yer ızdırap çeken travmatik anılarla dolu. Neredeyse her gün aynı şeyleri düşünüyorum.

Almadığım psikiyatrik tedavi, kullanmadığım teknik, araştırmadığım metod, sormadığım soru kalmadı. Ancak bir milim dahi ilerleme kaydedemedim. En sonunda kadere teslim olmaya karar verdim. "Amor fati" deyip kara yazgıma teslim olmak istiyorum. Ben buyum maalesef. Toplumun paspasıyım. Ve de iddia ediyorum ki bu benim suçum değil. Kaderim bu benim. Bataklık gibi. Çırpınırsam daha hızlı batacağım, çırpınmazsam da batacağım.

Defalarca daha iyi bir hayat için harekete geçtim, denemeler yaptım ama hepsine başarısızlığa uğradım. En son sokakta kolları olmayan bir genci gördüğümde bir şeyler dank etti. O çocuk ne kadar çabalarsa çabalasın kaderinin kendine biçtiği kılıftan kurtulabilir miydi? Maalesef hayır. Kaderciliğin acı gerçeğini o zaman kabul ettim ilk kez. O zamandan beri de teslim olmaya çalışıyorum.

Bu gereksiz ve değersiz yaşantımı artık devam ettirmek istemesem de sonlandıramıyorum da. Dediğim gibi bu da kader. Kader, benim hayatın içinde kapana kısılmamı emretmiş bir kere. Bundan kurtuluş yok, buna inanıyorum.

Sormak istediğim soru şu: Siz kadere inanıyor musunuz, inanıyorsanız kaderinize nasıl boyun eğiyorsunuz?
Allah kaderinizi cabaniza bağlı kıldık diyor. Sizin dediğiniz gibi olsaydı insanların yaratılış amacı olmazdı.

Sizin ozsayginiz eksik. Neler yaşadınız geçmişteki kodunuzda ne var bilmiyorum ama kendinize fazlaca yukleniyorsunuz. Söyledikleriniz için kendime durustum diyebilirsiniz ama bu tamamen kaçma. Nasılsa böyleyim demek. Öğrenilmiş çaresizlik bu. Nereye gittiniz bilmiyorum ama işi ehli bir psikiyatriste gitmenizi öneririm.
 
Ben kadere inanirim zaten imanin sartidir kadere inanmak.Ama kaderde degistirebileceginiz seylerd mumkundur.Oncelikle hatalarinizla gunahlarinizla kendinizi sevmekle baslamaniz gerekir ise.Siz kendinize deger vereceksiniz yerine gore kendinizi simartacaksiniz ki baskalarida size deger versin.Mesela bende beceriksiz bir insanim neye elimi atsam elimde kalir.Ama artik takilmiyorum.Yapabildigimi yapiyorum yapamadiklarim kalsin.Herseyi kafaniza takmayin hayati bazende gelisine yasayin cok iyi geliyor.
 
Hepimizi eksik kusurlu ve iyi yonleri var. Oturup kağıda yazın, hiçbirimiz mükemmel değiliz. Eksik yönlerini fark edip, iyi olduğun alanlarda yürü ya kulum felsefesi çalışır. İçsel motivasyonunuzu sağlamak için de bir arayış içindesiniz , buraya yazdığına göre. Bu da bir şey, ben seni umutsuz görmedim bence sen içinde bulunduğun durumu atlatırsın, ki herkese kaldirabilecegi sıkıntı verilir, aşarsin.
İnsan herşeye alışıyor, güçlü yönlerini kullan bu hayatta. Hepimiz öyle yapiyoruz
 
Kaderim ne olursa olsun ne kadar zor şeyler yaşarsam yaşayım savaşmaktan vazgeçmiyorum ben. Yoksa hayatın ne anlamı var ki? Kurban psikolojisini benim bünye kabul etmiyor,7 kez yenilsem kalkar sekizinci kez savaşırım öyle … hayat bu
 
Kendiniz için yazdıklarınız beni çok rahatsız etti. Kendinize değer vermekle başlayın lütfen
 
Baktım mesajlarınıza...
Bence kendinizi iyi ifade ediyorsunuz ama sizin hayata karşı öfkeniz var. Bağlaç olan deyi ayırmak bile salak olmadığınızı kanıtlar bana kalırsa 😅
Hayatta her şey istediğinizin tersine ilerlemiş olabilir, çevre tarafından itilmiş de olabilirsiniz. Ama mutlaka sizin gibileri de vardır. Genç yaşta olduğunuzu ve kadere de inandığınızı düşünürsek kader belki de ilerleyen zamanlarda bir dost çıkarır karşınıza, bilemeyiz 🤷‍♀️
Çok çabalayıp karşılığını alamamış gibi düşünmenizi anlayabiliyorum, kadercilik sizi bi nebze rahatlatır belki ama tamamıyla buna bağlarsanız daha agresif olabilirsiniz. Dikkatli olalım, umudu bırakmayalım 🥰
 
İçimi kıydınız. Bi insana 40 kere sen aptalsın derseniz aptal olduğuna inanır ya, siz kendi kendinize yapmışsınız zaten onu. İyi madem böyle kabul ettiyseniz mutluluklar
Buna katılıyorum. Bir okulda orta düzey ogrencilere siz mukkemmelsiniz o yüzden size ayrı okul ve sınıf açtık diyorlar aynı şekilde öğretmenlere de üst düzey ogrencilere layık siz varsınız sizi oraya alıyoruz diyorlar. Orta düzey öğrenciler ve öğretmenler bir süre sonra gerçekten üst düzey oluyor.
 
Almadığım psikiyatrik tedavi, kullanmadığım teknik, araştırmadığım metod, sormadığım soru kalmadı.
Psikiyatristlerin sizin için yorumu ne oldu? Yani iyileşememenizin sebebi neymiş, şu şu tedavileri yöntemleri denedik ama maalesef sizde hiç biri işe yaramıyor dediler mi? Hadi birini ikisini anlarım da hiçbiri mi sizi tedavi edemedi? Anket mi düzenliyorsunuz etkileşim mi yapmaya çalışıyorsunuz? Çöp torbasıyım deyip ilgi mi istiyorsunuz? Ki ilgi istemek kötü bir şey sayılmaz ama taşıma suyla da değirmen dönmez. Hepimiz size pozitif yorumlar yapalım pohpohlayalım kendinizi iyi hissetmenizi sağlayalım, ya sonra? Yarın ne yapacaksınız?

Sorunuza da cevap vereyim hayır ben kadere vs inanmıyorum, daha doğrusu inancım yok. Başıma gelen iyi şey kadar kötü şeyi de kabulleniyorum. Demek ki şöyle böyle davransam daha iyi olurmuş deyip ders çıkarıyorum. Yıllar boyunca çöp torbası gibiyim diyorsam öyle hissetmem normal. Öyle hissetmek istemiyorsam da çabalar kendimi geliştiririm. Arkadaş niye edinemiyorum diye merak ederim. Ben hariç herkes kötü olamaz mutlaka bende de var bir şey derim. Eski konuma bakın diyeceğinize eski konunuzdan devam ederseniz biz de detaylara hakim oluruz.
 
Kader gayrete aşıktır.
Örnek verdiğiniz bedensel engelden gidelim, ayaklarıyla ressam olan insanlar var. Kolları olmadan yüzme madalyaları olanlar, kolları ve bacakları olmadan her işini kendi halledip, iş hayatları olup dünyayı gezen var.
Kader dediğiniz şey size dayatılan yerine boş bir kağıttır ve evet o kağıda ne yazmak istediğiniz size kalmış.
Kolum yok diye oturup ağıt yakmak da sizin elinizde, e ayağım var bunu nasıl kullanırım demek de.
Farazi konuşuyorum gibi gelebilir, zamanında yüzde 90 bedensel engelli bir bireyin projesinde çalıştım, hayat azmine, kendi hayatını kolaylaştırmak için yaptığı tasarımlarına, günlük rutinine, eşine ve çocuklarına hakim oldum:)
İnsanın kendi yemeğini yiyebilmesini sevinçle anlattığını, eşinden bu yükünü nasıl aldığını gördüğüm an, kadere değil boş, gereksiz hayatıma, nefes aldığım zamana küfrettim.

Kolayca dile geldi de ama bedensel engel çok çok zor ve üstün çaba gerektiren durum, sizinki bunun yanında devede kulak bile olamaz, olamayacak.
O boş kağıdı iyi doldurmaya bakın.
 
Ben kadere inanmayanlardanım. İnsanlar kendi tercihlerinin sonucunu yaşar verdiği mücadelenin meyvesini toplar. Eğer aldığınız profesyonel desteklere rağmen psikolojik anlamda düzelemiyorsanız muhtemelen problem sizdedir .
 
X