Genetik şifreniz ilaç kullanımına uygun mu?

angelike

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
24 Nisan 2007
171
1
40
İlaç kullanırken ortaya çıkabilecek yan etkileri önceden belirlemek artık mümkün...Yapılacak kan testleri ile genetik şifrenizin ilaç kullanımına nasıl tepki vereceğini öğrenebilirsiniz.

ABD'de yapılan bir araştırmada 20 bin hastanın 1500'ünde ilaç kullanımına bağlı yan etki ortaya çıktığı ve her sene yanlış dozda ilaç kullanımına bağlı yaklaşık bin hastanın yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Özellikle uzun süreli tedavi görmesi gereken kişilerin mutlaka ilaçlara karşı duyarlılıklarını öğrenmeleri tedavilerinin de sağlığı açısından ciddi bir önem taşıyor. Farmakogenetik Test denen yöntem ile uzun süreli ilaç kullanımlarının kişi vücudunda yaratacağı toksik etkiyi önceden saptanmasının mümkün olduğunu söyleyen Maçka e-Lab Medikal Direktörü Dr. Aytaç Keskineğe, “Hastaların tedaviye başlamadan önce farmakogenetik test yaptırmaları durumunda, ilaç kullanımı nedeni ile meydana gelebilecek tüm komplikasyonlar yüzde 80 oranında azaltılabilir” dedi.

Farmakogenetik testlerin kişiye özgü genetik ilaç metabolizması hızının incelenmesi ve ilaçların yan etki göstermeden en etkin dozda kullanılabilmesi için gerekli olduğunu belirten Keskineğe, “Yapılan araştırmalarda hastalara verilen tedavilerle efektif doza ulaşılamadığı için, hastalıkların yüzde 27'sinin tedavisinde başarısız olunduğu saptandı” diye konuştu.

Dr. Aytaç Keskineğe, önceleri sadece anne karnındaki bebekte kalıtsal bir hastalık varlığının taramasında kullanılan genetik testlerin, şimdilerde modern tıp teknolojileri sayesinde hastalıkların tanısından tedavisine kadar çok geniş bir yelpazede kullanım şansı bulduğunu da sözlerine ekledi.

TEST TEDAVİ BAŞARI ORANINI YÜKSELTİYOR

Hastalık tedavisinde kullanılan ilaçların karaciğerde bulunan bir takım enzimler sayesinde metabolize edildiğini söyleyen Dr. Keskineğe, bu enzimlerin genetik yapı bakımından kişiden kişiye farklılıklar gösterebildiğini belirtti. İnsan metabolizmasının 5 ana gruba ayrıldığını söyleyen Dr. Aytaç Keskineğe sözlerini şöyle sürdürdü;

“İlaçları normal hızda metabolize eden kişilerde belirlenen başlangıç ve takip dozlarıyla hedeflenen tedavi değerleri kolaylıkla sağlanabiliyor. Orta hızda metabolize eden kişilerde ise ilaç birikmesine bağlı ilacın etkisi gereğinden daha fazla görülebiliyor. Bu kişilerde belli süre sonra ilaç dozunun azaltılmasını gerektirebiliyor. Metabolizması yavaş olan kişiler ise ilacı vücuttan yavaş uzaklaştırdıkları için ilacın işe yaramadığı düşünülerek doz artırımı yapılabiliyor. Bu da ilaca bağlı zehirlenmeleri beraberinde getiriyor. Bu durumdaki hastalarda bir süre sonra ilacın değiştirilmesi gerekir.

Metabolizması hızlı çalışanlar ilacı vücuttan hızlı uzaklaştırdığı için etkin tedavi dozuna ulaşılamaz. Bu grup hastalarda ilaç dozunu yükseltmek gerekir. Metabolizması çok hızlı çalışanlarda ilaç dozu yükseltilse bile vücuttan hemen atıldığı için asla ilacın etki göstermesi mümkün olmaz. İşte tüm bu tepkiler farmakogenetik testlerle önceden belirlenip ve en etkin tedavi şekli uygulanabilir”.

UZUN SÜRELİ KAN SULANDICI (WARFARİN) KULLANANLAR DİKKAT!


Uzun süreli kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerin genetik hassasiyetlerini ölçtürmelerinin hayati önem taşıdığını belirten e-LAB Medikal Direktörü Dr. Aytaç Keskineğe, yapılan farmakogenetik analizlerin amacının yavaş metabolize eden grupta ilaç birikimine bağlı ortaya çıkacak kanamaları ve pıhtı oluşumlarını engellemek olduğunu söyledi. Dr. Keskineğe basit bir kan testi ile risk taşıyıp taşınmadığının öğrenebildiğini hatırlatarak, “Özellikle kalp ameliyatı sonrasında ve damarlarında pıhtı oluşma riski yüksek olan kişilerde, pıhtı oluşmasını engellemek amacıyla kullanılan etken maddesi warfarin olan ilaçlar doğru kullanılmadığında risk oluşturuyor. İlaç, yüksek dozlara ulaştığı zaman özellikle kafa içi veya karın için kanamalara yol açıyor. İlacın etkin doza ulaşılamadığı durumlarda ise pıhtı oluşması engellenemiyor. Bu da tedavinin başarısız olmasına neden oluyor. Chicago da yapılan farmakogenetik toplantısında kan sulandırıcı kullanımında yeni bir yaklaşım üzerine çalışmalar sergilendiğini ve tedavi şemalarında bazı değişiklikler yapılmasına karar verildi” diye konuştu.
 
X