Eşyanın kıymetini öğretme

Kızınız gibiydim ufakken. Eşyaya değer vermemekten değil esasında o hala bir yere gidince elimde poşet varsa unutturum. Nasıl oluyor gerçekten anlamıyorum. Her seferinde masaya son bakış atarım yine illa bir şey masada kalır kalkarken.
Zihnim de dağınıktır. Kolay adapte olamam. Olursam da zihnim dağılmaya müsaittir. Bir şeye sebat edip uzun uzun konsantre olamam.
Güzel huylar değil değiştirmeye çalışsam da başarılı olamadım. Yapı yani.
Kızmayla cezayla düzelse benimki düzelirdi. Annem hala dırdır eder, hala küser, hala kavga eder benle benzer mevzulara ama düzeltemiyorum. Yapısı bu diyip barışmaktan başka çare yok. Ama bedelini ödesin tabii. Hırkasını kaybettiyse hırkasız aybaşını beklesim mesela. Kalemleri kaybolduysa para biriktirip kendisi alsın.
 
Aynen çok sosyal herkes çok sever ama ilerde çok sorun yaşayacak diye korkuyorum .
Su akar yolunu bulur
Yeterki kendini seven kendine saygısı olan insani değerleri olan biri olarak büyüsün
Kişilik özellikleri onların kendileridir
Çevrelerimizde çok çok daha olumsuz özelliklere sahip çocuk var ve bunu onlara biz yapıyoruz
Dağınıklık düzeltilir
Ama bir tv nin telefonun verdiği zarar zor düzelir
Anne görüyorum telefondan çizgi film açmış
Çocuğu böyle yediriyor
Çok hatalı
davranış bozukluğu
Aç kalması bu davranıştan daha fazla zarar vermez
Acıkınca yer
Ve merak etmeyin siz doğru iseniz o da başının çaresine bakar

Hanımlar evlatlarımızda mükemmeli aramayalım
Çünkü kimse mükemmel değil bizim olmadığımız gibi
 
Benim oğlumu anlatmışsınız sanki. Aldığım kırtasiye malzemesinin haddi hesabı yok. Okul çantasının içi hergün boşaltılır temizlenir çöplük gibi. Sabah mis gibi kıyafetlerle okula gider gelince halinden ben utanırım :olamaz: o an sıkılıyorsa elinde ne varsa yolar parçalar atar bi kenara. Düzgünce anlattım olmadı. Olmayanları örnek gösterdim olmadı. Kızdım olmadı. Yerine yeni almadım olmadı. Ben son derece düzenli bi insanım, evimizde öyledir dağınıklığa gelemem. Bence mizaç bu ben saldım artık. Canları sağolsun diyip oturuyorum hiç tepki vermiyorum.
 
Benim oğlumu anlatmışsınız sanki. Aldığım kırtasiye malzemesinin haddi hesabı yok. Okul çantasının içi hergün boşaltılır temizlenir çöplük gibi. Sabah mis gibi kıyafetlerle okula gider gelince halinden ben utanırım :olamaz: o an sıkılıyorsa elinde ne varsa yolar parçalar atar bi kenara. Düzgünce anlattım olmadı. Olmayanları örnek gösterdim olmadı. Kızdım olmadı. Yerine yeni almadım olmadı. Ben son derece düzenli bi insanım, evimizde öyledir dağınıklığa gelemem. Bence mizaç bu ben saldım artık. Canları sağolsun diyip oturuyorum hiç tepki vermiyorum.
Aynı benim oğlum. Sabah tertemiz giydirip gonderiyorum.Akşam sanki çöpün içine girmiş gibi geliyor. Daha ilk haftadan 3 tane okul pantolonunun dizlerini yırttı
 
Aynı benim oğlum. Sabah tertemiz giydirip gonderiyorum.Akşam sanki çöpün içine girmiş gibi geliyor. Daha ilk haftadan 3 tane okul pantolonunun dizlerini yırttı
Bende 3 çocukluk eşya alıyorum her yıl. Almak değil gücümüz yettiğince yapacağız tabi ama ben müsrifliğine özensizliğine üzülüyorum. Sonuçta yokluğuda bilmeli :KK43:
Çözüm bulamadım olduğu gibi kabul ettim artık. Zamanla değişirler öğrenirler diye umut ediyorum canı sağolsun.
 
9 yaşında bir kızım var .eşyalara eşyalarımıza eşyalarına zarar veriyor.örnek kumadanın tuşlarını çıkarma,hatıra diye verilen kolyeyi çekip koparma,hırkasını ceketini beslenme çantasını kaybedip birkez bile aramama dahası umrunda bile olmaması.Kalemlerden hiç bahsetmiyorum bile. Bir kere olur iki kere our anlayışla karşılarsın ama sürekli aynı tavır aynı şeyle karşılaşınca bi problem olduğunu farkettim. Normal mi ben mi abartıyorum geçen sene 1 gün giydi hırkasını kaybetmiş hani ucuz bişeyde değil umrunda değil almadım yenisini. Bu sene süveteri hafif sökülmüş tümden yırtıp atmış .suçlu benim çünkü sürekli eşyalrın bizim mutluluğumuz için araç olduğunu söyleyip durdum ama zarar verebiliriz mesajını aldığının farkında değildim bi yol bi çare😥
Mizaçtan ziyade tanımlama, dikkat ve organizasyon eksikliği olduğunu düsünüyorum ben bunun. Belki de ilgi çekme arzusu.

Bu eşya nedir, ne işe yarar, benim hayatımdaki yeri nedir, hangi durumda ne kadar önemlidir ya da önemsizdir sorusunun cevabını vermekte bi sorun yaşıyor olabilir mesela.

Yani atıyorum "kumandamız televizyonumuzu komuta etmemize, benim şu şu çizgi filmi izlememe yarayan alettir. Kazayla yere düsürüp bozarsam cok da endiselenmem, üzülmem gerekmek zira kaza nadir olan bi seydir, isteyerek zararlı bi şey yapmamışımdır ve biz bunun yenisini alabiliriz bi kereliğine. Ama bilerek sürekli zarar verirsem ona harcayacagımız para yüzünden bunları bunları alamayız, televizyonumuzu rahatça kullanamayız, benim bu davranışım sıkıntıya ve maddi manevi zarara sebep olur." şeklinde bi sebep sonuç ilişkisi kurabilecek bi yaşta ama gercekten kurabiliyor mu acaba?

Sonra sahiplenmiyor olabilir. Yani benim hırkam ifadesi ile annemin aldıgı hırka ifadesi farklıdır mesela. Üstünde hak sahibi olduguna inanmadıgı bi eşya çocukların pek de umrunda değildir. Hatta bazen yetişkinlerin bile umrunda degildir. Alakasız gibi görünebilir ama halka acık tuvaletleri gelisigüzel kullanan ancak kendi evinde daha özenli daha dikkatli olan gelismemis yetiskin insan davranısı düsünün. Hah cocuklar da tam olarak böyleler, zira onlar gercekten yas itibari ile henuz tam gelisememis insanlar. O nedenle de kendilerine ait hissetmedikleri esyalara karsı umursamaz, dikkatsiz ve hatta saldırgan davranabilirler. Bu durumda çocuğa daha fazla seçim hakkı tanımak, alışveriste esya seciminde söz hakkı vermek hatta kücük seylerde para biriktirip onun alması icin onu tesvik etmek ise yarayacaktır.

Bi ihtimal odaklanma ve dikkat problemi yaşıyor olabilir, sürekli dagınık bi zihniniz varsa sürekli kaybolan ya da dikkatsizlikten zarar gören esyalarınız olması kaçınılmazdır. Ki bu eksiklikler insanın okul hayatını, is hayatını, cevresiyle olan iliskilerini de olumsuz etkiler. Mudahale etmek sarttır.

Bazı yorum sahibeleri tek tek oyuncaklarını toplayan, sayısını ve sırasını bilen, eksilmeleri fark eden cocuklardan bahsetmisler. Bu özünde organizasyon becerisi ve sahiplenme duygusudur. Sizin ufaklık bu yönden nasıl bunu da bi incelemek lazım.

Son olarak davranışlarında hırçınlık agır basıyorsa ilgi çekmeye çalışıyor olabilir. Sürekli zarar verme egiliminde ve umursamaz olan çocuk genelde manevi olarak doyuma ulaşmayan, haliyle zarar görmüs hissedip öfkelenen ve yeterince umursamadıgı hissine kapılan cocuktur.
 
Benim oğlumda böyleydi.
Hiç bir malının kıymetini bilmezdi.
Bende çareyi, kaybettiği, kırıp döktüğü ve ziyan ettiği eşyaların yerine yenisini almamakta buldum.
Eğer isterse birlikte gidip alıyordum ve o hafta ki harçlığını (yetmezse taksitler halinde diğer haftalarda ki harçlıklarından) kesinti yapıp veriyordum. Bu duruma epey direndi ama sonrasında pes etti.
22 yaşında, hala eşyalarını düzgün kullanır ve tasarrufludur.

Bu konuda biraz sert olmak lazım. (sert derken dayak anlaşılmasın)
 
9 yaşında bir kızım var .eşyalara eşyalarımıza eşyalarına zarar veriyor.örnek kumadanın tuşlarını çıkarma,hatıra diye verilen kolyeyi çekip koparma,hırkasını ceketini beslenme çantasını kaybedip birkez bile aramama dahası umrunda bile olmaması.Kalemlerden hiç bahsetmiyorum bile. Bir kere olur iki kere our anlayışla karşılarsın ama sürekli aynı tavır aynı şeyle karşılaşınca bi problem olduğunu farkettim. Normal mi ben mi abartıyorum geçen sene 1 gün giydi hırkasını kaybetmiş hani ucuz bişeyde değil umrunda değil almadım yenisini. Bu sene süveteri hafif sökülmüş tümden yırtıp atmış .suçlu benim çünkü sürekli eşyalrın bizim mutluluğumuz için araç olduğunu söyleyip durdum ama zarar verebiliriz mesajını aldığının farkında değildim bi yol bi çare😥

Onun iç dünyasında da sorun vardır. Çocuk psikologuna danışın. Benim de öyle iç dünyamda sorunlar olduğunda içimdeki dünyaya bakmaktan dışarıyı düşünemiyorum, başka örnekler var da şu an şunu söyleyim benim bir ara çok sıkınıtlı olduğum bir dönem vardı yolda giderken ağaçların yapraklarını elimle koparıyordum geçerken .. Bizim bahçedeki ağaçların da yapraklarını koparıyordum istemsiz hareket gibi bişeydi. Şimdi düşününce ne kadar çok sorunum varmış diyorum.
 
Benim kardeşim de böyleydi. Sürekli ceketini kaybeder, beresini kaybeder, eldivenini düşürür... Her gün hiç abartmıyorum her gün silgisini kaybederdi. En son babam kafam kadar bi silgi almıştı :KK53: Yaşı ilerledikçe biraz daha düzeldi tabi ama hala çok fazla kıymetini bilmez.Kıyafetini arkadaşına verir arkasını aramaz, bir şeyini kaybeder oralı olmaz. Annemle ben de tam aksine baya kıymet biliriz. Sanırım kişilikle alakalı. Etrafındakiler ne yapsa da o bildiğini yapar.
 
biraz mizac, biraz da gak deyince su, guk deyince ekmek almaya alismasindan. istek ve ihtiyaclarina zahmetsiz ulasmis, beklememis ve bekletilmemis. bana oyle geldi.🙄
 

Benzer Konular

Yorumlar
3
Görüntüleme
13K
X