Biraz dertleşmek istedim..

redvelvetcake

Ne mutlu Türk'üm diyene!
Kayıtlı Üye
3 Temmuz 2010
11.071
11.544
Arkadaşlar merhaba. Uzun bir yazı olacak şimdiden söyleyeyim. Benim sorunum ne bilmiyorum; ama nedenini tahmin edebiliyorum. Fazla sinir, stres. Aile, okul, dersler, hayat işte..
İlköğretim 8. sınıfta sınav zamanı çok strese girmiştim, gittiğim okul da çok zordu, derslerden kafayı yemiştim diyebilirim. Lise son sınıfa geldiğimde de öss çıktı. Yani ygs lys. 2006 ve 2010da sistem değişti ikisi de bana rastladı. Okul, dershane, özel dersler.. Gerçekten bunlar psikolojimi bozdu. Yurt dışındaki yaşıtlarımız kendilerini geliştirebilirlerken bizim test çözmemiz çok büyük haksızlık gibi gelmişti bana.
Tabii onun dışında aile bence en büyük nedeni. Çok şanslıyım çünkü dışarıdan bakınca herkesin imreneceği bir hayat yaşıyorum.. Adını Feriha Koydum diye bir dizi var belki izliyorsunuzdur, oradaki Cansu, Lara gibi bir hayatım var. Zaten adım da Lara :KK70: Her şey mükemmel sanki.. Ama içeriden bakınca annem babam birbirleriyle anlaşamayan işlerinden dolayı sürekli stres yüklü insanlar. Erkek kardeşim 16 yaşında ergenlikte zaten konuşmuyor bile doğru düzgün. Aslında ben de biraz agresif ve prensipli bir insanım çok katı kurallarım var diyebilirim. Ailem bana bazen küçük çocukmuşum gibi davranıyor saçma kurallar koyuyorlar ama alıştım artık. Annem hayattan yorulmuş artık ben ne zaman bir şeye isyan etsem nankör oluyorum, ya da sizin için ne yapsam yaranamıyorum diyor. Babamın benimle ilişkisi sadece yurt dışına gittiğinde ne istersin, paran var mı, ilaçlarını içiyor musun.. Annem bazen çok üzerimize düşüyor ama duygusal olarak uzak sanki. Babam da kontrol manyağı derler ya onlar gibi.. nerede kiminle ne yapıyoruz hep bilmek istiyor. çok disiplinlidir. Babam annemi pek dikkate almaz fikirlerini falan. Zaten evliliklerinde saygı sevgi kalmamış ki. Ben evlenmek istemiyorum ileride. Birlikte yaşamak daha mantıklı geliyor. İlla bir resmiyet gerekiyorsa o da çocuk için gerekir. Bazen konuşurken onlar duyuyorum evlenmemi istemiyorlar pek, akrabalardan biri evleniyorsa falan. Ben de gereksiz buluyorum.
Küçükken çok uslu ve sessiz bir çocukmuşum, şimdi de çoğu arkadaşım sigara içer ben hiç sevmiyorum annemle babam da içiyor, keşke bıraksalar. söz dinleyen bir insanım, paramı dengeli kullanırım ve sürekli isyan eden kavga eden biri değilim, aile dostlarımızın çocukları o bakımdan çok kötü ve şımarıklar. bazen annem babama diyor dua et lara b.... gibi değil, n.. gibi değil diye. kardeşim başına buyruk. sorumluluklarını bilmeyen yaşıtlarımla dolu etrafım.
Okulum çok ağır hukuk okuyorum şu an. Öss stresinden kurtuldum diyordum ama üniversite daha zormuş. Bu sene ikinci dönemde final dönemimle seçim dönemi aynı periyoddaydı. Ailede milletvekilleri falan da var benim için çok stresli geçti o dönem. Sınavlara bile tam konsantre olamadım. 12 haziran günü yorgunluktan ve stresten iki kilo verdim.
Dışarı çıkmayı çok seven biri değilim. Çıktığım zaman ya yürüyüş yaparım biraz ya da starbucksta otururum kitap falan okurum. tek dostum bu diyebileceğim bir arkadaşım yok ama 4-5 çok yakın arkadaşım var genelde onlarla zaman geçiriyorum çıktığımda. Annemler akşam çıkmama pek izin vermiyorlar zaten ben de sevmiyorum, hem haberlerde gazetelerde gördüklerimden sonra ben de çok korkmaya başladım her şeyden. Gündüzler torbaya mı girdi..
Bu aralar yorgunluk mu ne bilmem, çok dalgınım. Geceleri rüyalar sanki gerçekmiş gibi hissediyorum. Uyur gezer miyim diye düşünüyorum ama öyle olsa biri görürdü mutlaka.. İstem dışı hareketler yapmaya başladım. Yani durup dururken gidip çamaşır makinesini falan kapatıyorum. Ya da dışarıda bir mağazaya giriyorum farkında olmadan bir şeye bakıyorum dalmışım biri yanımda bir şey diyor ben boş boş bakıyorum. Korkuyorum bir şey alıp çıkacağım hırsız durumuna düşeceğim. Ya da kötü bir şey yapmaktan, birini incitmekten korkuyorum.
Aileme sevdiklerime kötü bir şey olacak diye çok korkuyorum. Ben de babam gibi yapmaya başladım. Birkaç ay önce okuldan dönerken taksimden geçiyordum bdplilerin protestosu vardı insanlar falan kaçıyordu çok korkunçtu etraf. Taksimde bomba patladığı zaman da kısa bir zaman önce oradaydım. Taksimi hiçsevmem aslında ama yolumun üstü diye okuldan dönerken geçmek zorundayım. Korkuyorum bazen dışarı çıkmaya. Geçen hafta dışarıda sözlü tacize uğradım gündüz hem de bir alışveriş merkezinde. Bir süre içeride takip ettiler beni hatta. İnsanlardan korkuyorum.. Kendimi çok korumasız hissediyorum. Kendimden çok aileme bir şey olacak diye çok korkuyorum. Öyle ki gece dışarı çıkmıştım bir kere babam iki koruma göndermişti, çok utanmıştım arkadaşlarımın yanında ama iyi de olmuştu aslında. Bir kere kredi kartım çalındı, ailem hiçbir şey demedi ama ben çok üzüldüm. Çünkü ben çok dikkatli bir insanım hiçbir zaman hiçbir şey kaybetmem veya unutmam. Sürekli kontrol ederim her şeyi çok aşırı düzenli ve sorumlu bir insanım. O yüzden kendimi çok kötü hissettim. Kendime ihanet etmiş gibi.
Anneannem kanser. Çok üzülüyorum onun durumuna, inşallah iyileşecek. Annem çok yıprandı bu sürede. Babam annemin ailesiyle annem de babamın ailesiyle konuşmuyordu bazı sorunlar yüzünden. Hastalıktan sonra konuşmaya başladılar. Anneannemlere de babaannemlere de istediğim gibi gidemedim kardeşimle. Onlarda kalamadık bile. İki taraf diğer tarafla görüşmememiz için baskı yapıyordu sanki içten içe. Bir dedem ben küçükken öldü.. Çok iyi biriydi melek yüzlüydü unutamıyorum çok küçüktüm ama hala net hatırlıyorum. Annemi çok severdi, babaannem tam bir kötü kaynanaydı dedem de annemi kızı gibi severdi. Diğer dedem ise anneannemin hastalığında bile kendi öksürüğünü düşünecek kadar bencil ve çok cimri, anneannemin doktor masraflarına bile laf ediyor. İki teyzem var. Biri Ankara'da diğeri İstanbul'da anneannemin yanında, dedemle o da konuşmuyorlar. Aile sıcaklığı dedikleri o şeyi hayatımda bir kez 14 yaşımdayken hissettim o da babamın doğum gününde bütün herkes toplanmıştı bizde, işte o gün.
Babaannemle büyük teyzem babamı maddi anlamda çok kullanıyorlar. İki amcam vardı biri genç yaşta sigara alkol vs öldü.. Küçük amcam bir baltaya sap olamamış babamın sırtından geçinen biri. Teyzelerimden büyük olanla aramız çok iyi benimle ve kardeşimle çok zaman geçiriyor onu çok seviyorum. Onunla dertleşiriz bazen. Küçük teyzem de eniştemin ve kendi işinden dolayı uzakta hep.
Bu aralar bir politikacıyla ilgileniyorum, onu çok seviyorum. Kendisiyle ilgili her şeyi okudum izledim, o kadar yakın hissettim ki kendimi. Geçmişi benimkine çok benziyor, düşünceleri, sevdiği kitaplar bile.. Kendisini daha önce görmüştüm ama yani bu kadar ilgim olmadığı için ilgilenmemiştim. Onunla bir görüşme ayarlamaya çalışıyorum, tanışmak istiyorum. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Erkek arkadaşım varken bile sokakta yakışıklı bir erkek görünce bakardım hep, ama şimdi kimseye bakmak istemiyorum sanki bir suç işliyormuşum gibi geliyor. Çaresizce tutuldum ona sanki. İçten içe bağlandım. Zaten çok karizmatik gerçekten de. Saatlerce resimlerine bakabiliyorum. Gençlere bin basar. Etrafımdaki erkekler çok boş geliyor. Sanki gençlerden hoşlanmıyormuşum gibi, hiç dikkatimi çekmiyorlar. Ya da psikologların söylediği gibi babamla çok sıcak bir ilişkim olmadığı için öyle figürlerden hoşlanıyorum.
Kendimi o kadar umutsuz hissediyorum ki. İleride yapmak istediklerim hakkında ailem hiç destek vermiyor bana. Babam Avrupa'da şirketlerden birinde hukuk bölümünün başına geçirmek istiyor beni. Ben milletvekili olmak istiyorum. Bana sürekli ailemden örnekler verip vazgeçirmeye çalışıyorlar. Bak ne kadar yoruluyor hırpalanıyor aldığı para para değil herkes uğraşıyor falan. Sen kaldıramazsın yapamazsın. Başkası olsa çocuğum vatana millete hizmet etmek istiyor diye sevinirdi. Bir tek teyzem destekliyor beni, ona sorabiliyorum aklımdakileri vs. Politikacı akrabalarım da benim başarılı olacağımı düşünüyor, fikirlerimi beğeniyorlar. Onlarla konuşmayı seviyorum. 18 yaşındayım ama daha büyük gösteriyorum. Biraz resmi bir görüntüm var diyebilirim ve resmi giyinirim genelde. Yani kot pantolon hiç giymem onun yerine siyah elbise veya tayt ugg bluz gömlek hırka falan giyerim. Her zaman hırka giyiyorum. Annem yaşlılar gibisin diye dalga geçiyor:KK70: teyzem de psikolojiden anlayan biri ve bunun kendini korunmasız hissetme psikolojisi olduğunu söylüyor. Yazları bile hırka giyiyorum. Türbanlı değilim, onunla alakası yok. Yazın şort giyerim ama üzerime giydiğim bluzun üzerine hırka mutlaka giyerim.
Midemde bir sorun var ama ne bilmiyorum doktora gideceğim haftaya. Hipertiroidim var beş senedir geçmedi ilaçla geçici olarak oyalıyoruz sanki. Ameliyat olacaktım ama sınav dönemine denk geldi olmak istemedim. Korkuyorum açıkçası. Midemin ağrısı beni öldürüyor. Taşikardi yüzünden bazen sıkıntı çekiyorum. Zayıf bir insan değilim boyum 178 kilom 70 şu an. Nisanın ortasında başladım yediklerime dikkat etmeye şu an haziran sonu 5 kilo verdim. Pek bir çaba sarf etmedim aslında. Ama şu bir iki haftadır gün içinde çok az şey yemeye başladım eskiden bana az ye diyen annem beni zorla beslemeye çalışıyor sanki. Adetlerim düzensiz genelde, yani bu sene marttan beri ben bu haldeyim yani mide ağrısı, düzensiz adet, düzelen tiroidin tekrar eski haline dönmesi, artan nabız, mide bulantıları, solgun görüntü. Anneannemin hastalığını öğrendikten beri.
Ailem biraz baskıcı olsa bile babam beni üniversite bitince İngiltereye göndermek istiyor bu da iyi bir şey :KK70: sonra da orada yaşayayım istiyor yani Avrupada bir yerlerde. Türkiyeye gelip sürünme diyor. Zaten ben Türkiyenin iklimini sevmiyorum. Sıcak havada boğuluyorum sanki. Tiroidin etkisiymiş ayrıca bu da. Ben aslında İngilterede ya da İtalyada yaşamayı çok isterdim çok güzel oralar. Türkiye kadar baskıcı değiller hem. Türkiyedeki gereksiz muhafazakarlık beni boğuyor. Ben bu kadar sıkı bir insan değilim çünkü. Atatürkün istediği Türkiye bu değil, ona ihanet ediyormuşuz duygusu beni çok üzüyor. Keşke dine gösterilen muhafazakarlığı onun mirasına, ilkelerine de gösterebilsek. O zaman daha iyi hissederdim.
Kendimi garip hissediyorum, hayalet gibi. İnançlı bir insanım ama hiçbir dine bağlı değilim. Kutsal kitapları okudum, çok kitap okurum. Hiçbir dine bağlılık hissetmiyorum ama her akşam dua ederim bu yüzden inançlıyım dedim. Bu durumun sorumlusunun babam olduğunu söylüyor annem, babam nefret eder çünkü.
İşte öyle kızlar.. ben aslında pollyanna gibi bir kızım her şeye çok şükür falan derim ama bu aralar biraz garip hissediyorum kendimi. Uykusuzum da bir aydır sürekli hayalet modundayım. Ama normal zamanlarda da bahsettiğim faktörlerden dolayı stres var hep hayatımda. Bazen allaha isyan olarak değil de gerçekten mutsuzum işte demek istiyorum.......
 
X