Alaaddin Tepesi,Üçler,Şems'in Kuyusu,Deve Tası Efsanesi / Konya

UzmaN

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
19 Şubat 2007
5.078
10
KONYA EFSANELERİ


Alaaddin Tepesi

Konya SelçuklularIn baŞkenti iken Sultan Alaeddin bir cami yaptIrmak istedi, bunun için Şehrin meclisi Şehrin ortasInda bir tepe meydana getirilmesinin ve bu tepenin üzerine camiin yapIlmasını kararlaştırdı. Bu maksatla bir toprak vergisi kondu. Herkesin hissesine düşen toprağı çuval ve torbalarla getirmesi suretiyle meydana geldi. Camiin inşasına başlandı. Bir gün Sultan Alaeddin tepeye çıktı ve sehir halkının evlerinin damlarında yarı çıplak yattıklarını gördü. Bunun üzerine tepeye yalnız camiinin yapılmasını, sarayın ise tepenin eteklerine inşasını istedi.


Üçler

Üç dervişe hasta olan efendileri "Sizin kısmetiniz burada kesildi, Konya'ya gidin" demesi üzerine Horasan'ı bırakıp Konya'ya göç ederler. Kale kapısına vardıklarında önlerine yüzü peçeli derviş kılıklı bir adam çıkar ve "Gelin der, sizin yeriniz Mevlanâ Dergahı'dır, oraya yerleşeceksiniz." Yol gösteren derviş peçesini kaldırır. Bir de ne görsünler, hasta olan kendi mürşitleri değil mi? Mehmet, Mahmut ve Ahmet adlarında bu üç derviş ölünce Mevlanâ'ya yakın yere gömüldüler. Mezarlığa Fatih Sultan Mehmed zamanında ''Üçler'' adı verildi.


Şems' in Kuyusu

Konya'lı iki hacı Kabe'yi ziyarete giderler. Su alırken tası zemzem kuyusuna düşürürler, fakat çıkaramazlar. Konya'ya geldiklerinde aynı tası Şems'in türbedarının elinde görürler. Nereden aldın bu tası ? diye sorduklarında türbedar, Şems'in kuyusundan aldığını söyler.


Deve Taşı Efsanesi

(Seydişehir) Seyyid Harun Küpe dağının eteklerinde şehri kurarken bir haber ulaşır. Ilgın - Kadınhanı arasında ki Mahmuthisar köyündeki tekke de müridleri ile oturan Didiği Sultan adli bir ermiş şeyh, ayıya gem vurarak binmiş, müridleri ile birlikte Seyyid'in ziyaretine gelmektedir. Haberi alan Seyyid'in Harun, müridlerini toplar, oradaki kocaman bir kayaya "Deve ol" der, deve şekline giren kayaya binerek Didiği Sultanı karşılar. Keramet ehli iki pir, Seydişehir'in girişinde bulusurlar. Didigi Sultan bindiği ayıdan iner, onu dağa sürer. Seyyid Harun'da bindiği taş deveyi çöktürür, oda iner, böylece helallesip görüşürler. Seyyid Harun'un bindiği taş deve, çöktüğü yerde olduğu gibi kalır. Yüzyıllar boyunca, deveye benzeyen bu kaya parçası, halk tarafindan ziyaret edilerek efsanesi anlatılır. Devetaşı olarak bilinen kaya bu gün Aliminyum tesisleri lojmanları arasında kalmıştır. Bu efsanelerin dışında daha çok sayıda Konya'ya ve ilçelerine ait efsane mevcuttur. Bunları isim olarak zikretmek faydalı olacaktır. "Kasıkçı güzeli", "Nasrettin Hoca" "Güllü Baba", "Neyzen Hamza", "Dede Efsanesi", "Amazonlar Efsanesi", "Itri Efsanesi", "Yunus Efsanesi", "Tahir ile Zehre Efsanesi", "Kızlar Kayası Efsanesi" vs.

(İçerik Alıntıdır)
 
yer ve mekanlarla ilgili en çok mit sanırım konyada mevcut:))
Konya Alaeddin Tepesi bir höyüktür. Ve geçmişi Tunç devrine kadar dayanır. Höyüğün çevresi Bizans döneminde bir sur ile çevrilmiştir. Tepe, Selçukluların ıç Kalesi ve devletin Yönetim yeri olması açısından Ortaçağın en önemli şehridir..

Birde Mevlana Dergahında, Mevlananın naaşı Türbe kısmına gömülürken babasının sandukasının ayağa kalktığına dair bir efsane var, Bu konuda şöyle; Osmanlı döneminde eski sandukanın yerine yenisi yapılmak istenmiş ve eski sandukanın da Mevlananın babasının naaşı üzerine konulması planlanmış, ancak konulurken ufak bir hesaplama hatası yapılmış ve sanduka yerine tam oturmamasından dolayı hafif yukarıda kalmış. durum bundan ibaret...
Ama yinede bazı efsaneler doğrularını bilsende daha çekici geliyor insana:))
paylaşım için teşekkürler.
 
efsanede olsa çok etkileyci,bi de zindankaleden merama kadar olan bi gizli tünelden söz edilio ama mevzu ne bilmiorum:S
 
X