Davranış Bozuklukları Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite, Yalanlar, Ergenlik

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.

ispanakliborek

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
14 Eylül 2012
10.762
12.400
Merhabalar , Biraz uzun olacak ama önemli yerleri kalın yaptım.

Benim 2001 doğumlu 7. sınıfa giden bir erkek kardeşim var. Aramızda başka kardeş yok. 13 yaş küçük benden. O kadar yıl annem ikinci çocuk için uğraştı en sonunda bu kadar zaman sonra oldu. Bir de erkek olunca değmeyin bizimkilerin keyfine. Bugün annem 50 babam da 60 yaşlarında. Tahmin edersiniz ki fazlasıyla şımartılmış bir çocuk.

Bugüne kadar hep problemli ve zor bir çocuk oldu. Her zaman çok hareketli çok yaramaz yerinde oturamaz bir şeydi. Okula başlayana kadar da hareketli olması annem için ne kadar zor olduysa da hoşumuza gidiyordu. Bizim evde oturan sus pus çocuklar pek sevilmez çünkü. Çocuk dediğin dağıtır, koşar, oynar, bağırır. Hatta özgüveni de her zaman çok yüksekti bu da hoşumuza gidiyordu. 2 yıl kreşe gitti orada okul düzenini öğrenmişti az çok. Okuma yazmayı da okula gitmeden öğrenmişti.

Okula başlayınca öğretmen daha ilk günden şikayet üstüne şikayetler yağdırdı. Çok yaramaz sınıf düzenini bozuyor falan filan. Her gün şikayet. rehberlik servisine yönlendirildi. Rehberlik psikiyatriste sevk etti. Ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı kondu. Bunun üzerine o bilinen ilaçtan verildi. Ama kardeşim o kadar durgunlaşmıştı ki o ilacın ardından. İçimiz parçalanıyordu. Ne desek tamam demesi. Oturup kalkmadan saatlerce resim yapabilmesi. Derslerini falan yapması. Kendiliğinden oturduğu yerde uyuya kalması. Evet çok güzel gelişmelerdi. Başkası olsa hoşuna giderdi belki ama biz baktıkça sinirlerimiz bozuluyor annemle ağlama krizlerine giriyorduk. Çünkü bu çocuğun karakteri bu değil. Bu hareketli bir çocuk ilaçla oturtmak ne kadar doğru diye kendimizi yiyip bitirdik.

Başka doktorlara götürdük sonuç hep aynı. Psikoterapiler, ilaçlar, testler o kadar yorulmuştuk ki biz de kardeşim de. psikiyatriste gelen daha sorunlu otistik ya da daha farklı büyük sorunları olan çocukları görünce bize anne ben de dışardan öyle gözüküyor muyum diye soruyordu. Biz çocuğu psikiyatristlere götüre götüre daha hasta ettiğimizi düşünerek bu süreci bırakma kararı aldık. İlacı kestik. Kendi haline bıraktık. Sosyal etkinliklere ağırlık verdik. Derslerini önemsemedik. Devamlı deşarj olmasını sağlamaya çalıştık.

Bu dönem birden yükselen bir grafik çizdi hareketleri ve yaramazlığı arttığı gibi ders başarısı da arttı hem de daha az ders çalıştığı halde.

5. sınıfa geldiğinde okul birincisi olmuştu bizim ve kendinin hiçbir özel çabası olmadan. Haftada 4 gün yüzmeye gidiyor, yüzmede madalyalar kazanıyor musmutlu bir çocuk olmuştu. Tamam o kadar abartmiyim. Sorunlarımız vardı ama görmezden gelebiliyoduk. Üstünü kapattık. Dikkatsizliğini büyütmedik kafamızda. yalan da söyleyen bir çocuk değildi.

5. sınıftan itibaren bugüne kadar da her şey tersine dönmeye başladı. Ergenliğin etkisi midir algılamakta güçlük çekiyoruz artık. O kadar saçma davranışlar sergiliyor ki. Ders konusu bizim için her zaman ikinci planda oldu aslında. Ama çocukta dikkatsizlik dışında farklı davranışlar gözlemlemeye başlıyoruz artık.

Ben artık evliyim ailem izmir de ben istanbuldayım çok göremiyorum. Ama annem bir süredir devamlı bazı olayları değiştirerek anlattığını farketmiş. Ama dün öyle bir olay olmuş ki inanamadım neden öyle yaptığına. Cep telefonu çalmış (aslında çalmamış kendi çıkarmış o sesi telefondan ) Açar gibi yapmış. Efendim ali demiş. Sonra da hımm tamam ben babama sorayım izin verirse gelirim demiş. Sonra da baba ali çağırıyo gidebilir mym demiş. Babam da git demiş. Tamam geliyorum demiş aliye ve kapamış. O arada annem mesaj yazdığını farketmiş. Birini daha mı çağırıyorsun demiş. bu böyle kekelemeye başlayınca annem telefonu almış bakmış ali denen çocuğa mesja atıyor. Ali aşağı gel ben çıkıyorum diye. Sonra son arayan numaralara bakmış. Ali bunu aramamış. Meğerse bu daha kolay izin alabilmek için önce bunu ali çağırmış gibi senaryo planlamış.

Babam hiç dışarı çıkmasına karışan bir insan değildir. 12 yaşında bir çocuğun böyle bir plan yapması normal mi hem de aşırı gereksiz bir plan. Babam izin vermeyecekse zaten ali çağırsa da vermez. Zekasını böyle bir şeye nasıl yormuş. Neden bu işlere kalkışmış anlamıyorum. Tamam bu aralar biraz fazla ceza aldı. Okulda bir takım terbiyesizlikler yapmış öğretmenlerine. O nedenle annem babam çok kontrollü ama cezası bitmişti.


Bir de bunun üstüne babam yalan söyledi diye kardeşimi dövmüş çok fena. Annem zor almış elinden. Sonra babam da kalp hastası. Adam sinirden spazm geçirmiş. falan filan. Annemle babam yaşlı çocuk yetiştirmek için farkındayım. Onların da bir çok hatası var çocuğun böyle yalan söylemesinde. Doğru düzgün kurallar koyup düzgünce uygulayabildiklerini düşünmüyorum. Yoksa işler bu kadar çığrından çıkmazdı. Ailem çeşmede bu arada. Küçük bir yer sonuçta. Öğretmenleri de hep yakınlarımızda oturuyo. Geçen gün eve gelmişler okuldaki hareketlerinden dolayı. Başka okula gönderin diye baskı yapmışlar.

Şimdi de acaba zamanında psikiyatristi bırakarak hata mı yaptık diyoruz. Napıcağımızı şaşırdık. Dersleri tepe taklak zaten o en son düşündüğümüz şey. Ahlaklı bir evlat yetiştirmek ne zor işmiş. Büyüdükçe problemler büyüyor kartopu gibi.

Ne yapmamız gerektiğini bilmiyorum. Benim aklıma gelen tek öneri yaşam koçu eğitim koçu gibi birine gitmek. Ama hala emin olamıyorum. Annemle babamın da bundan sonra kardeşime davranışlarından şüpheliyim açıkçası. Ergenlik dönemimde beni de çok zorlamışlardı hem de çok uysal bir çocuktum. Böyle bir çocukla baş edebileceklerini düşünmüyorum. Yardım almaları şart. Gerekirse yeniden istanbula dönecekler.

Bana önerebileceğinizi bir şeyler varsa lütfen söyleyin. Şu an her türlü tavsiyeye muhtacım.
 
anlattığınız olayda ben pek sıra dışı bir şey göremedim. Tüm yazınızı merakla okudum ancak izin verirseniz şu şekilde bir yorumum olacak;

Gayet tabi yalan söylemenin kabul edilecek bir tarafı yok ve yalana göz göre göre göz yumulmamalı, yok sayılmamalıdır ancak kardeşinizin oynadığı bu oyun ya da söylediği yalan öyle akıllara durgunluk verecek derecede tuhaf bir yalan değil ancak akıllara durgunluk verecek bir olay var tabi ortada. O da babanızın bu olay yüzünden kalkıp 12 yaşındaki, ergenliğinin başında olan bir çocuğu dövmesi. Hem de sizin deyiminizle fena bir şekilde dövmesi. İşte ben buna inanamadım.

Benim de- yaşı sizinkinden henüz çok küçük de olsa- hiperaktivite bozukluğu olan bir oğlum var ve bu durum hayatımızı oldukça zorlaştırıyor. Zaman zaman çok sinirlendiğimiz de oluyor elbette insanız sonuçta ancak kesin olan bir şey varsa o da dayağın çözüm olmadığıdır. Hatta dayak, aksine süreci geriye götürecek, çocuğun davranışlarını oldukça olumsuz yönde etkileyecektir. Psikiyatristi bırakmakta hata edip etmediğiniz ayrıca bir tartışma konusu ki benim şahsi fikrim kesinlikle hata etmiş olduğunuz yönünde.

En kısa zamanda yine bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmanızı tavsiye ediyorum. Doktorla görüşürken - en azından ilk görüşmede- siz de orada olursanız ve dayak olayından da bahsederseniz iyi olur tabi. Doktorunuzun anne-babanıza da tavsiyeleri olacaktır mutlaka.
 
anlattığınız olayda ben pek sıra dışı bir şey göremedim. Tüm yazınızı merakla okudum ancak izin verirseniz şu şekilde bir yorumum olacak;

Gayet tabi yalan söylemenin kabul edilecek bir tarafı yok ve yalana göz göre göre göz yumulmamalı, yok sayılmamalıdır ancak kardeşinizin oynadığı bu oyun ya da söylediği yalan öyle akıllara durgunluk verecek derecede tuhaf bir yalan değil ancak akıllara durgunluk verecek bir olay var tabi ortada. O da babanızın bu olay yüzünden kalkıp 12 yaşındaki, ergenliğinin başında olan bir çocuğu dövmesi. Hem de sizin deyiminizle fena bir şekilde dövmesi. İşte ben buna inanamadım.

Benim de- yaşı sizinkinden henüz çok küçük de olsa- hiperaktivite bozukluğu olan bir oğlum var ve bu durum hayatımızı oldukça zorlaştırıyor. Zaman zaman çok sinirlendiğimiz de oluyor elbette insanız sonuçta ancak kesin olan bir şey varsa o da dayağın çözüm olmadığıdır. Hatta dayak, aksine süreci geriye götürecek, çocuğun davranışlarını oldukça olumsuz yönde etkileyecektir. Psikiyatristi bırakmakta hata edip etmediğiniz ayrıca bir tartışma konusu ki benim şahsi fikrim kesinlikle hata etmiş olduğunuz yönünde.

En kısa zamanda yine bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmanızı tavsiye ediyorum. Doktorla görüşürken - en azından ilk görüşmede- siz de orada olursanız ve dayak olayından da bahsederseniz iyi olur tabi. Doktorunuzun anne-babanıza da tavsiyeleri olacaktır mutlaka.


En ufak şeyi istemek için bile gereksiz yalan söylemesi bizi çok üzdü.

Babama bu yüzden inanılmaz kızgınım. Ebeveyn olmayı bilmeyen insanların çocuk sahibi olması diyebiliyorum buna sadece. Keşke çocuğum neden yalan söyledi diye şöyle bir durup düşünseydi. Bundan sonra eminim ki kardeşim babama tek kelime söylemeye çekinir aynı benim çekindiğim gibi.

Annem kardeşimi yeniden psikiyatriste götürme işine yanaşmıyor. İlaç kullanmasını istemiyor. Ben de aslında bu konuda annemle hemfikirim. Daha çok annem ve babamın birlikte bir pedagoga gitmesini düşünüyorum. Kardeşime bu gibi durumlarda nasıl davranmayı öğrenmeleri konusunda.

Bunu babama söyledim telefonda. Bana verdiği cevap çok acıydı. O çocuğun karakteri bozuk. Düzelmez. Ş..sizin teki işte. Amcası da böyleydi. Ona benziyo aynı. Yalan söylerken gözmde amcası canlandı. Gibi saçma sapan konuştu. Babam manik depresyon hastası bu arada. :KK43:

Çıldırmak üzereyim uzaktan hiçbir şey yapamıyorum. Annem çok pasif. Bu durumda psikiyatriste uğraması gereken babam gibi duruyor. Ama ilaçlarını bile kullanmıyormuş.

Kardeşimin hiperaktivite bozukluğu eğer genetikse amcasından geçmiş ama bu onun karakterini göstermez.

Eğitim ve yaşam koçu arıyorum şimdilil. Babamın da güvenip sevebileceği biri olmalı ki. Tavsiyelerine uysun. :KK43:
 
Yaşanılanlar kelimelere dökülünce aynı etkiyi vermiyor bunun farkındayım. Yaşadıklarınızın verdiği sıkıntıyı yalnızca tahmin edebilirim. Allah yardımcınız olsun. Ben de psikiyatr konusunda sizin gibi düşünüyorum. Verdikleri ilaçlar tedavi değil de semptomları giderici yani sakinleştirici niteliğindeyse kesinlikle karşıyım. Tabii, ilacını kullanmayınca kendine ve etrafına tamir edilemez zararlar verebilecek türden hastaların bu ilaçları kullanmaları doğru bulunabilir. Bence yapılması gereken öncelikle sakin olmak, sevgi dolu davranmak ve ailenizin, aralarında yaş farkı çok olan bir ergenle karşı karşıya oldukları gerçeğini tam anlamıyla kabullenmeleri. Bu çok zor biliyorum ve söylemesi kolay onu da biliyorum. Çünkü benim oğlumda da dikkat eksikliği var, sıkıntıları çok iyi anlıyorum. Sinirden deliye döndüğüm bağırdığım zamanlar çok oluyor. Bu sebeple sizi anlıyorum.

Keşke şu yalan olayında nedenini araştırsaydınız. Yani Ali ile görüşmesine müsaade edilebilecekken bu yola başvurmuş olması, Ali ile görüştüğünde tasvip edilmeyecek bir şeyleri yapacak olduğunun sinyali olabilir. Yani her insan kendinden eminse rahatça izin alır, kendini ifade eder ama işin ucunda başka bir konu varsa işgillenir. Mesela iş yerinden izin alacaksınız. patronunuz anlayışlı biri ve her izin istediğinizde izin veriyor. Gerçekten bir sıkıntınız varken alnınız açık izin istersiniz. izne çıkmalıyım der ve izin alırsınız. Ama hiç bir mazeretiniz yok, sırf evde keyif yapmak, ya da sabah uyku keyfi yapmak için izin isterken utanır, lüzumsuz bahaneler üretebilirsiniz. Aslına bakılırsa bu iyi bir şey çünkü yalan söylemek kendisine zor gelen insanlar bunu yapar. Yüzsüz biri her şekilde rahatça izin alır. Bu sebeple Ali olayını iyi araştırmalı, o çocukla ne işler karıştırabileceğine çok dikkat etmelisiniz.

Ayrıca bence iyi bir aile terapisti çok iyi gelebilir. Çünkü problem olan çocuk değil, aradaki iletişim. Eğer aradaki bu iletişim-etkileşim tedavi edilirse tarafların kişisel özellikleri ilişkiye renk verir. Bu da güzel bir şey. Sizden uzakta ama belki düşünürsünüz:
http://kudreterenyavuz.com/
 
Yaşanılanlar kelimelere dökülünce aynı etkiyi vermiyor bunun farkındayım. Yaşadıklarınızın verdiği sıkıntıyı yalnızca tahmin edebilirim. Allah yardımcınız olsun. Ben de psikiyatr konusunda sizin gibi düşünüyorum. Verdikleri ilaçlar tedavi değil de semptomları giderici yani sakinleştirici niteliğindeyse kesinlikle karşıyım. Tabii, ilacını kullanmayınca kendine ve etrafına tamir edilemez zararlar verebilecek türden hastaların bu ilaçları kullanmaları doğru bulunabilir. Bence yapılması gereken öncelikle sakin olmak, sevgi dolu davranmak ve ailenizin, aralarında yaş farkı çok olan bir ergenle karşı karşıya oldukları gerçeğini tam anlamıyla kabullenmeleri. Bu çok zor biliyorum ve söylemesi kolay onu da biliyorum. Çünkü benim oğlumda da dikkat eksikliği var, sıkıntıları çok iyi anlıyorum. Sinirden deliye döndüğüm bağırdığım zamanlar çok oluyor. Bu sebeple sizi anlıyorum.

Keşke şu yalan olayında nedenini araştırsaydınız. Yani Ali ile görüşmesine müsaade edilebilecekken bu yola başvurmuş olması, Ali ile görüştüğünde tasvip edilmeyecek bir şeyleri yapacak olduğunun sinyali olabilir. Yani her insan kendinden eminse rahatça izin alır, kendini ifade eder ama işin ucunda başka bir konu varsa işgillenir. Mesela iş yerinden izin alacaksınız. patronunuz anlayışlı biri ve her izin istediğinizde izin veriyor. Gerçekten bir sıkıntınız varken alnınız açık izin istersiniz. izne çıkmalıyım der ve izin alırsınız. Ama hiç bir mazeretiniz yok, sırf evde keyif yapmak, ya da sabah uyku keyfi yapmak için izin isterken utanır, lüzumsuz bahaneler üretebilirsiniz. Aslına bakılırsa bu iyi bir şey çünkü yalan söylemek kendisine zor gelen insanlar bunu yapar. Yüzsüz biri her şekilde rahatça izin alır. Bu sebeple Ali olayını iyi araştırmalı, o çocukla ne işler karıştırabileceğine çok dikkat etmelisiniz.

Ayrıca bence iyi bir aile terapisti çok iyi gelebilir. Çünkü problem olan çocuk değil, aradaki iletişim. Eğer aradaki bu iletişim-etkileşim tedavi edilirse tarafların kişisel özellikleri ilişkiye renk verir. Bu da güzel bir şey. Sizden uzakta ama belki düşünürsünüz:
http://kudreterenyavuz.com/

Canım merhaba, öncelikle ilgilendiğin için çok teşekkür ederim.

Şu an tatil dolayısıyla annem ve kardeşim benim yanıma geldiler. Babamdan uzaklaşmaları iyi olur diye düşündüm. Çünkü babam o bahsettiğim yalan olayının üstünden o kadar zaman geçmesine rağmen kardeşimle tek kelime etmiyormuş evde. Bilmiyorum çocukların hatalarını kişisel bir inat meselesine dönüştürüyolamrış gibime geliyor biraz da.

Yalan konusunda Ali ile kötü bir şey yapacaklarını düşünmüyoruz. Küçük bir yerde yaşıyorlar. Çeşme'nin bile merkezinde değil daha küçük bir köyündeler. Etrafta çok yaramazlık yapacakları bir şey de yok. Evde oturup bilgisayar oynamasından daha çok hoşumuza gider dışarı çıkması. Ali dediğimiz komşumuzun oğlu ve onunla arkadaşlık edebiliyor olması bizi mutlu ediyor çünkü çok aklı başında, annesinin sözünden çıkmayan, dersleri mükemmel, kitap kurdu ve konuşkan özgüveni yüksek bir çocuk.

Kardeşimi şu an evde gözlemleme fırsatı buldum. Gerçekten ben görmeyeli çok asileşmiş ve inanılmaz kaprisli. Keşke annemle değil de yalnız gelse ben hakkından gelirdim gibime geliyor. Ama annem biraz yumuşak sanki. Baba da çok sert ya onu dengelemeye mi çalışıyor bilemedim açıkçası.

Mesela avm ye gittik bugün. Ne yemek istersin dedim. Uff burası çok sıkıcı ne biçim bir yere geldik. Tamam bir şeyler ye çıkalım. Bir türlü yemedi. Ben de hak verdim avm gezmek saçma dedim izmirden gelmişler sonuçta. Hadi dedim istiklale gidiyoruz caddede turlayalım. Yemek konusunda orda bir şey yapmadı. Benim tavsiye ettiğim bir şeyi yedi bir anlık caddenin büyüsüne kapılıp. Ama bu sefer cadde bitince başladı bu kadar mıydı. Ne biçim bir yer. Eee cadde bitti bana tshirt bile almadınız siz. Ya biraz mutlu ol bak ne güzel gezdik güzel bir yemek yedik. Böyle memnuniyetsiz bir hale gelmiş. Ergenliğin etkisi sanırm bunlar bilemiyorum.

Gerçekten çok zor bir çocuk. Ve sizin dediğinize çok katılıyorum sorun kesinlikle babamın evdeki iletişim bozukluğu. Kendimden biliyorum neler yapabileceğini. Beni de o yetiştirdi. Ama ben asileşmedim sindirdi beni. Çünkü sessizdim. Bu çocuğa bana yaptığını yapamaz. Sorunlar giderek de büyüyor.

Oğlunuz kaç yaşında? Dikkat eksikliği büyük bir sorun değil de, farkındalık önemli. Ne mutlu siz bu işin altındn kalkıyor gibi gözüküyorsunuz. Keşke benim çocuğum olsa da ben de bir şeyler yapabilseydim. Her çocuk özeldir diye bir film var aamir khan'ın. Dün gece onu izledik beraber. Çok etkilendik. :)

Siteyi inceledim çok güzel yazılar var. Hazır annem de yanımdayken ona okuyorum. Teşekkür ederiz. Ama istanbulda ya da izmirde birini bulmamız gerekicek. Sanırım bu psikolog kütahyada. :KK43:
 
Bence mutlaka bir ergen ve çocuk psikiyatr'ına başvurmanız gerekiyor. Eğer kardeşinizde sıkıntı yaratıyorsa ilk olarak size ve anne babanız gidebilir. Eğer doktorun yaklaşımı onlara uygun geliyorsa kardeşinizi götürmenizi ve kendisine dürüst yaklaşarak bu işi yapmanızı tavsiye ederim. Bir de bende psikiyatr listeleri var belki alternaritf olsun ve etrafınızdakilere danışmanız için uygun olur.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Teşekkür ederim nusinnar. Bakıyorum şimdi.. :)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
bende 4. sınıfa giden çocuğumla aşağı yukarı aynı sorunu yaşıyorum. psikiyatra gittim hiperaktiflik dediler ve ilaç yadzdılar .Ve üstüne üstün geceleri uyumuyor ve sabahları uyukluyor du Açıkçası benim pek güvenim kalmadı doktorlara yani tehşiz bence . artık özel psikiyatra götürcem . İnş sizde sorunuzu çözersiniz , zor bir durum sizi anlaya biliyorum
 
bende 4. sınıfa giden çocuğumla aşağı yukarı aynı sorunu yaşıyorum. psikiyatra gittim hiperaktiflik dediler ve ilaç yadzdılar .Ve üstüne üstün geceleri uyumuyor ve sabahları uyukluyor du Açıkçası benim pek güvenim kalmadı doktorlara yani tehşiz bence . artık özel psikiyatra götürcem . İnş sizde sorunuzu çözersiniz , zor bir durum sizi anlaya biliyorum

Bir dene bakalım özelleri de ama biz çok götürdük hepsi para tuzagından başka bir şey değil. Çok ünlü psikiyatrlara götürdü annem daha küçücükken. o test senin bu test benim uğraştırıyolar paranı alıp yolluyolar. Olan yine çocuğa oluyor. Sürüklenip duruyor, kendini hasta ve eksik hissetmeye özgüvenini kaybetmeye başlıyor bu sefer de. Hele o ilaçların etkilerini say say bitmez. Çocuğun bakışları bile değişiyor ya. O capcanlı hareketli mutlu çocuk gitti bambaşka bir şey geldi ilacı kullanınca.

Sanırım enerjisini atıcak bir şeyler bulmak lazım. Böyle çocuklara yetebilmek çok zor. Bol bol sportif aktivite şart diye düşünüyorum. Bunları yormak ve güzel şeylere yönlendirmek lazım. Ve ne yazık ki okul başarısı konusunda fazla beklentiye girmicez ne kadar zeki olsalar da. :)
 
X